Kanser Belirtileri, Kanser Tedavileri
Haberler >> Dünyadaki Son Gelişmeler
Kanser olmuşum? Şimdi ne yapacağım?

Diyelim, dün anlattığım tarama testleri sonucunda veya başka bir nedenle alınan biopsi (tanı koymak amacıyla mikroskopla incelemek üzere cerrahi yolla alınan örnek parça) sonucu kanser teşhisi kondu. Nasıl soğukkanlı ve organize olabiliriz?
Kanser olduğunu öğrenmek zor bir deneyimdir.

 

Kendinizi korku, isyan ve karamsarlık hisleri  içinde bulabilirsiniz. Sanki, o an, ölüm gelip kapınıza dayanmıştır. Kısacası zihniniz karmakarışıktır.O yüzden ilk önerim, tanının size söyleneceği gün, doktorunuza, sevdiğiniz, sizi iyi tanıyan soğukkanlı bir yakınınızla  birlikte gitmenizdir. Böylece, hem sağlam bir desteğiniz olur, hem de zihninizdeki karmaşıklık yüzünden, size anlatılacak önemli bazı ayrıntıları kaçırma olasılığını bertaraf edebilirsiniz. İlk şoku atlattıktan sonra, tedavi kararlarıyla yüzleşme zamanı gelmiştir.
Öncelikle, her zaman ikinci bir fikir alma hakkınız olduğunu unutmayın.

Nasıl bir merkez? Nasıl bir doktor?

Tıpta son yıllarda çok büyük gelişmeler olmakta, buna bağlı olarak uzmanlık dalları giderek çoğalmaktadır. Kanser tahmin edebileceğiniz gibi, gerçek bir uzmanlık işidir. Her yıl, bu konuda bilimsel gelişmeleri yayınlayan dergi ve kitaplar, on binlerce sayfayı bulmakta, ulusal ve uluslararası onlarca kongre ve sempozyum, artık her kanser tipi için bile ayrı ayrı düzenlenmektedir. Bunları bu dalın uzmanı olmadan takip edebilmek imkansızdır.
Bu nedenlerle, bugün, en başından itibaren (cerrahi dahil) kanser tedavisinin, konuyla ilgili bir kanser uzmanının liderliğinde, değişik uzmanlardan oluşan bir “takım organizasyonu” ile yürütülmesi gerektiği kesinlik kazanmıştır.
Yani ya en baştan, ya da ikinci bir fikir almak için gitmeniz gereken yer, bu uzmanların bulunduğu yerdir. Eğer tedavinin başlangıcında yanlışlar yapılırsa, daha sonra böyle bir merkeze gittiğinizde, bunları düzeltmek, bazen çok zor olacaktır.
Bulmanız gereken kanser uzmanı;
Sorularınızı ve endişelerinizi dinleyen, tedavi alternatifleri, hastalığınızın olası gidişi ve yan etkileri  konusunda açıklamalarda bulunan ve sizi anlayan bir doktor olmalıdır.
Doktorunuzla görüşmeden sorularınızı not etmeniz, ve hazırlıklı olmanız, görüşmenizi çok daha verimli kılacaktır:

  1. Ne tip bir kanser olmuşum?
  2. Kanser nerede?
  3. Yayılmış mı?
  4. Tedavi şansı ne?
  5. Tedavi alternatiflerim nelerdir?
  6. Tedavi sırasında nasıl sorunlar yaşayabilirim?
  7. Kanserimin tekrarlamasını nasıl önleyebilirim?
  8. Çocuklarımda aynı kanserin çıkma şansı var mı?

Tedavi seçeneklerini tartışırken neleri göz önüne almalısınız?

Tedaviler sürekli gelişiyor:

Eskiden çoğu kanser için büyük cerrahi operasyonlar, ana tedavi yöntemiydi.
Hala cerrahinin yeri çok önemli olmasına rağmen, yapılan operasyonlar, giderek organları ve fonksiyonları daha iyi korur hale gelmişlerdir.
Örneğin 20 sene önce, hemen tüm meme kanserlerinde, meme alınıyordu (mastektomi). Ama daha sonra ayrıntılarına gireceğim gibi, artık çoğu hastada memenin alınmasına gerek kalmamaktadır.

Tedavi seçenekleri her kansere göre değişiktir.

Bazı kanserler, radyoterapiye (ışın tedavisi) daha iyi cevap verirler. Bazıları kemoterapi (ilaç tedavisi) veya hormon tedavisine hassastırlar. Bazılarında tek tedavi tipi yeterliyken, çoğunda birden çok tedavinin bir arada uygulanması gereklidir. Tersine, ileri yaşlarda bir hastada herhangi bir şikayete neden olmayan ve yavaş ilerleyen bir kanserde, tedavisiz, yakın gözlem bir alternatif olabilmektedir. Radyoterapi ve kemoterapinin, kanserin tipine, evresine, ve daha birçok faktöre bağlı olarak değişik dozlar, değişik ilaçlar ve değişik sıralarla, cerrahiden önce veya sonra veya bazen cerrahisiz uygulanması gerekebilmektedir.
İşte bu kararları alabilmek ve uygulayabilmek, ancak yukarıda saydığım nitelikte doktor ve merkezlerin işidir.

Tedavilerin yan etkileri vardır.

Kanser tedavisinin planlanmasında hep bir denge göz önünde tutulur. Tedavinin yararlılığı, yan etkilerini dengelemelidir. Ama bu aşamada hastanın görüşü ve seçimi de önemlidir. Yani, bir tedavinin yararlılık düzeyi ve yan etkileri anlatıldıktan sonra, hasta en ufak yararlılık için bile, bu yan etkilere razı olup tedaviyi isteyebilir.
Yeni tedavi yöntemleri ve ilaçlarla ilgili bilimsel araştırmaların sonuçlanmaları, işte bu nedenle bazen uzun yıllar alabilmektedir. Önce yeni ilaçlar, deney hayvanları üzerinde denenmekte, daha sonra gönüllü hastalarla, tolere edilebilecek en yüksek dozlar bulunmakta, onay alındıktan sonra ise geniş guruplarla çalışılarak, var olan tedavilerden hem yararlılık hem de yan etkiler açısından daha iyi olup olmadıkları denenmekte ve ancak bu sınavı da geçtikten sonra tedaviye sunulabilmektedirler.
Bazen yıllar süren bu zorunlu bekleyiş ,ilaçla ilgili ön haberleri medyadan alan, kanser hastalarını ve yakınlarını telaşlandırmakta ve umutsuzluğa kapılmalarına neden olabilmektedir. Bundan yararlanan bazı uyanıklar, tüm dünyada ama özellikle gelişmekte olan ülkelerde, kendi ürettikleri bazı formülleri çoğu zaman bilinçli ya da bilinçsiz medya desteğiyle piyasaya sürmekte ve umutları sömürebilmektedirler. Yarınki yazımda size bu konuda bir öykü anlatacağım.

Yarın: Yarasa kanadı, kedi tırnağı, zakkum suyu.

*: Prof. Dr. Hilmi Alanyalı
Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyasyon Onkolojisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi; Balçova /İzmir. Tel: 4124202
ONKOMER Kanser Tedavi Merkezi, Bornova/İzmir Tel: 4626300
e-mail: info@hilmialanyali.com

Haber Resimler Galerisi