Kanser Belirtileri, Kanser Tedavileri
Haberler >> Dünyadaki Son Gelişmeler
Kansere yönelik "check-up" nasıl yapılır? Erken tarama yöntemleri

Günlük yaşamda, kanser uzmanı olduğumu öğrenen dostların çoğu, hemen konuyu “check-up” a getirirler ve onlara bir “check-up” ayarlamamı rica ederler. Son zamanlarda bir sağlık modası haline gelen, ve “hastalık taraması”  olarak dilimize çevirebileceğimiz bu İngilizce sözcük, ne yazık ki ülkemizde diğer birçok ithal uygulama gibi dejenere olmuş ve sonunda “check-up”, “ketchup”  (ketçap) haline gelmiştir.

Tabii bu da fena bir şey değildir. Ama sadece kızarmış patatesin üstünde olursa (!)…
Tanı yöntemlerinin hem teknolojik olarak son derece geliştiği, hem de buna bağlı olarak maliyetlerinin de büyük bir hızla yükseldiği günümüzde, bir insandaki bütün olası hastalıkları düzenli olarak taramak hem gereksiz hem de yalnızca Bill Gates gibi insanlar için mümkündür (?)…
O nedenle gerçek “check-up” programları, insanın yaşına ve maruz olduğu risk faktörlerine göre oluşabilecek hastalıkların, maliyet-etkin bir yolla taranması temeli üzerine oluşturulmuşlardır.
Ben doğal olarak burada, kansere yönelik “check-up” ın nasıl olması gerektiğine değineceğim.
Amerikan Kanser Derneği (ACS), bilimsel araştırmalar ve uzman görüşleriyle, , dünkü yazımda ayrıntılarını verdiğim kanser belirtileri bulunmayan insanlar için kanser tarama  rehberleri hazırlamıştır. Bu erken tanı programları, özellikle meme, barsak, rahim, prostat ve testis kanserlerinde yaşamsal önem taşımaktadır. Bu kanserlerde uygun tedaviyle, 5 yıllık ortalama yaşam olasılığı -ki bu bir çok hasta için, kanserden kurtulma anlamına gelir- 80 ler civarındadır. Eğer bu tarama programları uygulanıp,  bu kanserler erken tedavi edilebilirlerse, bu olasılığın % 95 lere ulaşabileceği hesaplanmaktadır. Bu da takdir edersiniz ki böyle bir hastalık için mükemmel bir orandır.
Gördüğünüz gibi aslında, “hiç doktora gitmemek” değil, “düzenli olarak gitmek” sağlıklı bir yaşamı sağlar.
Peki bu tarama önerileri nelerdir?

Meme kanseri için:

    20-40 yaşları arasında, 3 yılda bir, 40 yaşından sonra yılda bir, uzman bir doktor, meme muayenesi yapmalıdır.
    40 yaşından sonra yıllık mamografiler (özel bir teknikle çekilen meme filmleri) çektirilmelidir.
    20 yaşından sonra tercihen adetin başından itibaren 14. gün civarında, duş alırken, parmak uçları meme üzerinde dairesel hareketlerle kaydırılarak, kendi kendine muayene de önerilmektedir.
    Eğer, 1. derece akrabalarda meme kanseri varsa, bu muayenelerin sıklığı veya tipinin değiştirilmesi gerekebilir. Bunun için uzman görüşü alınmalıdır.

Barsak kanseri için:

50 yaşından itibaren erkek veya kadınlarda aşağıdaki 5 test şemasından biri tercih edilebilir:

    Yılda bir dışkıda “gizli kan testi” (laboratuarda dışkıda gizli kan araştırılması),
    5 yıda bir fleksibl sigmoidoskopi (makattan girilen ince ve özel bir kıvrılabilir hortumla, barsakların son kısmının iç yüzeyinin gözlenmesi),
    yılda bir dışkıda gizli kan testi + 5 yılda bir fleksibl sigmoidoskopi,
    5 yılda bir barsağın içine  baryum verilerek, barsak filmi çekilmesi,
    10 yılda bir kolonoskopi (tüm kalın barsağın iç yüzeyinin gözlenmesi),

Eğer aşağıdaki risk faktörleri varsa, bu testlere daha erken yaşta başlanabilir veya daha sık uygulanabilir.

    Daha önce barsaklarda polip tesbit edilmişse,
    1. derece akrabalarda polip veya barsak kanseri varsa,
    Kronik (uzun süreli) bir barsak hastalığı varsa.

Rahim kanseri için:

    Kadınlar, 21 yaşından itibaren, yılda bir jinekolojik muayene olup, PAP testi (rahim girişinden alınan sürüntü ile yapılan bir test) yaptırmalıdırlar.
    30 yaşına dek düzenli PAP testi yaptıran ve sonuçları normal çıkan kadınlarda, sıklık 2 yılda bire çıkarılabilir (uzman görüşüyle)

Bunun  dışında dünkü yazımda da belirttiğim gibi, herhangi bir anormal kanama (damla halinde bile) olursa, hemen bir uzmana başvurulmalıdır.

Prostat kanseri için:

50 yaşından itibaren, 10 yıldan fazla yaşam beklentisi olan her erkek, yılda bir, PSA testi (kanda bulunan prostata özgün bir molekül), ve rektal tuşe (uzman tarafından, makattan parmakla prostat muayenesi) yaptırmalıdır.
Eğer kuvvetli aile öyküsü varsa (birden fazla 1. derece akrabada prostat kanseri) test 45 yaşından itibaren de başlatılabilir.

Bunların dışında, tiroid, ağız içi, deri, lenf bezeleri, testisler ve yumurtalıkların (yaşa göre) düzenli muayenesi de yapılmalıdır.

Yarın: Kanser olmuşum. Şimdi ne yapacağım?

*: Prof. Dr. Hilmi Alanyalı
Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyasyon Onkolojisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi; Balçova /İzmir. Tel: 4124202
ONKOMER Kanser Tedavi Merkezi, Bornova/İzmir Tel: 4626300
e-mail: info@hilmialanyali.com

Haber Resimler Galerisi