Haftanın Yazısı
Yanlış Bilinenler
10 Soruda Kanser Nedir?
Serviks kanserinin tedavisinde, tedavinin seçimini ve başarısını etkileyen faktörler şunlardır:
- Hastanın yaşı ve genel sağlık durumu
- Kanserin evresi (servisin bir kısmını mı yoksa tamamını mı tuttuğu, serviksin komşuluğundaki yapılara ne kadar yayıldığı, lenf bezelerine veya vücudun başka organlarına sıçrayıp sıçramadığı (metastaz)
- Kanser hücrelerinin tipi
- Tümörün büyüklüğü
Serviks kanserinde 3 tür standart tedavi söz konusudur:
Cerrahi: Kanserin ameliyatla vücuttan çıkartılmasıdır. Cerrahi uygulanabilmesi için, tümörün serviksin dışındaki yapılara yayılmamış olması gereklidir. Eğer yayılmışsa yapılan cerrahi işlem başarılı olamamaktadır. Tümörün büyüklüğüne göre uygulanabilecek cerrahiler şunlardır:
Konizasyon: Eğer kanser serviksin içinde yalnızca bir bölümü tutmuşsa, koni şeklinde bir parça çıkartmak suretiyle hasta tedavi edilebilir. Bu işlem bazen biyopsi amacıyla da uygulanabilir.
· Total histerektomi: Rahim ağzıyla birlikte tüm rahmin ameliyatla çıkartılmasıdır. Rahimle birlikte tüpler ve yumurtalıklar da çıkartılırsa işleme salpingo-ooferektomili total histerektomi adı verilir. Hastalığın evresine göre karından kesiyle (abdominal) veya aşağıdan (vajinal) yapılabilir. Ayrıca kapalı (laparoskopik) ameliyatlar da yapılabilmektedir.
· Radikal histerektomi: bu ameliyat ta, rahim ve rahim ağzıyla birliktetüpler yumurtalıklar bunları bağlayan tüm bağlar ve lenf bezeleri bölgeleri birlikte çıkartılır.
Radyoterapi:
Radyoterapi gerek cerrahi uygulanmış, ancak geride tümör hücresi kalma olasılığı bulunan durumlarda, gerekse de hiç cerrahi uygulanmamış veya uygulanamamış durumlarda yeri olan çok önemli bir tedavi yöntemidir.
Cerrahi uygulanmamış olan erken evre olgularda cerrahiyle eşit sonuç verebilmekte bunun yanısıra cerrahi uygulanamayan daha geç fakat bölgeye sınırlı evrelerde ise, tek tedavi altenatifi olarak yer almaktadır.
Son yıllardaki teknolojik gelişmelerle ve deneyimli ellerde çok düşük yan etki riskleriyle mükemmele yakın sonuçlar verebilmektedir. Çünkü modern tedavi aygıtlarıyla ışınlar yalnızca hastalık açısından en riskli bölgelerde yoğunlaştırılabilmekte khastalıksız normal doku ve organlarsa en iyi şekilde korunabilmektedir.
Ama, unutulmaması gereken, en modern tedavi yöntemlerinin bile ancak deneyim ve ustalıkla birleştiğinde doğru sonuç verebildiği, deneyimsiz ellerde ise aksine son derece zararlı olabileceğidir.
Serviks kanserinde radyoterapinin etkinliği birlikte uygulanan kemoterapi (ilaç tedavisi) ile belirgin olarak artmaktadır. Bu yüzden haftalık kemoterapilerle birlikte uygulanmaktadır. Bu kemoterapilerde genellikle rahat tolere edilen ve örneğin saç dökülmesi bile yapmayan nisbeten masum denilebilecek ilaçlar kullanılmaktadır.
Serviks kanserinde yukarıda söz edilen dışarıdan radyoterapi, yaklaşık 5 hafta süreyle uygulanmakta, bunun son döneminde içeriden (vaginal) radyoterapiye (brakiterapi) geçilmekte haftada bir ve genellikle 3 uygulama şeklinde brakiterapi ile tedavi tamamlanmaktadır. Burada amaç asıl tümör bölgesinde dozu maksimuma çıkartmaktır.