Kanser Belirtileri, Kanser Tedavileri

Haftanın Yazısı

ROBERT GORTER DENEN ŞARLATAN: "VE KANSER TARİH OLUYOR, TEDAVİ YÖNTEMİ BULUNDU."

10 Soruda Kanser Nedir?

10 soruda kanser türlerini öğrenme, korunma yolları konusunda giriş bilgisi edinmenizi sağlıyoruz. En merak edilen sorular.
MEME KANSERİ SUNUMU

Meme kanseri - Hakkında Genel Bilgiler

 

 

 

 

 

 

 

SAĞLIKLI MEME YAPISI VE ÖZELLİKLERİ

 

Meme, süt bezleri ve kanallardan oluşan bir yapıdır. Her bez, bezcik denilen daha küçük yapılar içerir. Bütün bu bezcikler, kanallarla birbirine ve meme başına bağlanırlar.

 

 

 

 

 

Bu yapıların arası yağ dokusuyla doludur. Yaş ilerledikçe bez yapıları küçülüp yerini giderek yağ dokusu alır. Meme dokusu içinde ayrıca kan ve lenf damarları da vardır. Lenf damarları kan damarlarının dışına çıkan sıvıyı toplayıp, koltuk altındaki lenf bezlerinden süzerek tekrar dolaşıma katarlar. Kanser hücreleri de bu nedenle ilk olarak bu bölgedeki lenf nodlarına yayılırlar.

 

En sık görülen meme kanseri tipi, "duktal" yani süt kanallarından gelişen tiptir. Bez dokudan oluşan "lobüler" tip kanserler daha az görülür.

 

•       Meme kanseri dünyada kadınlar arasında en sık görülen malign tümör olup kadınlarda görülen tüm kanserlerin 0’unu oluşturmaktadır.

 

•       İstatistiklere göre her 8 kadından birinde hayatının herhangi bir döneminde meme kanseri gelişmektedir.

 

•       Günümüzde meme kanserinin oluş nedeni tam olarak bilinmemektedir. Erkeklerde kadınlar kadar sık olmasa da görülme olasılığı vardır. Her meme kanseri olan 100 kadına karşılık 1 erkekte aynı hastalık oluşmaktadır.

 

•       30 yaşından sonra risk artmaktadır. Menopoza giriş devresi olan 45-55 yaşları arasında artış oranında bir duraklama görülmektedir. 55 yaşından sonra sıklığı hızla yükselmektedir.

 

•       Meme kanseri tanısı konulan kadınların yüzde 50’ sinin 65 yaşından büyük olması, yaşam boyu senelik incelemenin önemini göstermektedir.

 

MEME KANSERİNDE RİSK

 

•       İleri yaş: Yaş ilerledikçe meme kanseri riski artmaktadır. Hastaların çoğunluğu 50 yaş üzerindedir.

 

•       Aile öyküsü: Annesinde veya kardeşinde meme kanseri öyküsü  olanlar yüksek risk altındadır. Fakat meme kanseri olan kadınların % 85’ inin ailesinde meme kanseri öyküsü yoktur. Aile öyküsü sadece anne, kız ve kız kardeşten oluşan yakın akrabaları kapsar. Belirgin bir şekilde pozitif aile geçmişi olan ve menopoz öncesi kadınlar mamografi çektirmeye aile bireylerinin teşhis yaşından 10 yıl önce başlamalıdırlar. Bazı gen testleri, yüksek riskteki hastaları belirleyebilir.

 

•                   Eğer bir kadının  birinci dereceden bir akrabasında meme kanseri varsa riski

 

        2 kat artar.

 

•         Ancak,  Toplumdaki her 10 meme kanseri olgusundan ancak bir tanesi ailevidir.

 

•       Östrojen tedavisi: Çoğu çalışma 10 yıldan fazla östrojen alımının meme kanseri gelişiminde ufak bir risk artışına sebep olduğunu göstermektedir. Fakat bu çalışmalar östrojen alımının aynı zamanda osteoporoz , kalp hastalığı, Alzheimer ve kolon kanseri riskinin azalmasına sebep olduğunu vurgulamaktadır.

 

•       Geçmiş meme kanseri hikayesi: Önceden meme kanseri olmuş hastaların diğer memelerinde kanser gelişme riski yüksektir. Bu risk yılda %1 ya da yaşam boyu % 10 oranındadır. Meme kanseri teşhisinden sonra klinik izlemenin sebebi, sadece hastalığın yeniden oluşmasını değil aynı zamanda diğer memede ortaya çıkabilecek kanseri erkenden teşhis etmektir.

 

•       Östrojen tedavisi: Çoğu çalışma 10 yıldan fazla östrojen alımının meme kanseri gelişiminde ufak bir risk artışına sebep olduğunu göstermektedir. Fakat bu çalışmalar östrojen alımının aynı zamanda osteoporoz , kalp hastalığı, Alzheimer ve kolon kanseri riskinin azalmasına sebep olduğunu vurgulamaktadır.

 

•       Geçmiş meme kanseri hikayesi: Önceden meme kanseri olmuş hastaların diğer memelerinde kanser gelişme riski yüksektir. Bu risk yılda %1 ya da yaşam boyu % 10 oranındadır. Meme kanseri teşhisinden sonra klinik izlemenin sebebi, sadece hastalığın yeniden oluşmasını değil aynı zamanda diğer memede ortaya çıkabilecek kanseri erkenden teşhis etmektir.

 

MEME KANSERİ OLUŞUMU RİSKİNİ ARTTIRAN FAKTÖRLER

 

Bir hastalığın gelişim olasılığını arttıran faktörlere risk faktörleri denir. Ancak unutmamk gerekir ki, ne bir risk faktörüne sahip olmak, mutlaka meme kanseri olmak anlamına gelir, ne de olmamak, asla meme kanserine yakalanmamak demektir.

 

- Birinci derece yakında (anne, kız veya kız kardeş) meme kanseri olması.

 

- BRCA1 ve BRCA2 gen mutasyonları.

 

- Alkol kulanımı.

 

- Mammografide yoğun meme dokusuna sahip olmak.

 

- Östrojen hormonuna  maruz kalma süresi (erken yaşta adet başlaması, geç yaşta ilk doğum, geç yaşta menopoz, menopoz belirtilerini azaltmak için hormon kullanımı, doğum kontrol hapı kullanımı)

 

- Şişmanlık.

 

MEME KANSERİNDEN KORUNMA YOLLARI

 

- Erken hamilelik

 

- Emzirme.

 

- Düzenli egzersiz.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Kadın memesinin yapısı

 

Kadın memesi bezelerden, yağ ve bağ dokusundan meydana gelmektedir. Memede kas bulunmamaktadır: Kaslar meme bezesinin arkasında göğüs kafesinin üstündedir. Süt yolları, bezlerden meme başına doğru uzanır. Bağ dokusu  memeyi daha esnek ve sıkı hale getirir. Bez ve bağ dokusu arasında, dağılımı ve büyüklüğü dolayısıyla memenin büyüklüğünü belirleyen yağ dokusu depolanmıştır.

 

 

 

Kan ve Lenf Yolları

 

Memenin kan akımı koltuk altı damarları ve köprücük kemiğininin üstündeki damarlardan ağlanmaktadır. Kan damarlarının yanısıra lenf yolları da memede yer almaktadır. Bu damarlar lenf adı verilen ve dokudan döküntü maddeyi uzaklaştıran renksiz bir sıvı ihtiva etmektedir. Lenf sisteminde lenf boğumları bulunmaktadır. Bunlardan, bedende bulunmaması gereken maddeler, mikroplar ve virüsler - ve bir kanser hastalığı meydana geldiğinde - tümör hücreleri geçmek zorundadır. Lenf boğumları birikmiş halde kol altında, köprücük kemiğinden gelelerek köprücük kemiğinin üst kısmına doğru uzanmaktadır. Normal hallerde lenf düğümleri, yaklaşık bir bezelye tanesi büyüklüğündedir, yumuşaktır ve dokunmayla hissedilmezler. Herhangi bir iltihap oluşması halinde tümör hücrelerinin bulunması halinde, büyüyebilir ve sertleşebilirler

 

 

 

MEMENİN HORMONLARA BAĞLI AYLIK DEĞİŞİMLERİ

 

Meme dokusu kadının cinsel hormonları östrojen ve progesteron belirli aralıklarda çoğalıp azalmaları durumuna hassasiyetle tepki gösterir. Aylık kanamadan kısa süre önce hormon etkisi altında beze peteklerinin arasındaki doku şişer ve memede gerilme şeklinde hisler oluşabilir. Aylık kanamadan sonra meme yeniden yumuşar.

 

 

 

Kadranlar

 

Bir meme bezesindeki değişikliğin yerini tam belirtebilmek için, meme şematik olarak adına Quadrant denen dört kareye (çeyrek alanlara) taksim edilir. Habis yani kötü huylu tümörlerin çoğu memenin beze kısmından başlamaktadır. Çoğu üst dış quadrantta oluşur

 

 

 

MEME KANSERİ NEDİR?

 

Meme Kanserli hasta kadınlar için bilgiler

 

Bu sayfalar, meme kanseri olan hastalar ve onların yakınları için hazırlanmıştır. Bu hastalık hakkındaki bilgiler, aktif olarak tedavi sürecine katkıda bulunabilmelerini ve hastalığı yenebilmelerini kolaylaştırır. Bigilendirilen hastalar, meme kanseri hastalığını tesbit ve tedavi edebilmek için doktorlarının yaptıklarını daha iyi anlayabilmekteler. Yapılabilecek olası işlemler hakkında daha kolay karar verebilirler ve terapi sürecini desteklerler. Ama internet üzerinden elde edilen bilgiler, doktorla yapılacak konuşmaların yerini alamaz.

 

 

Bu metinde neler sunulmaktadır?

 

Meme kanseri hastalığı karakteri hakkındaki bilgiler, bilim adamları olmayanların anlamakta güçlük çektikleri bir tarzda, çoğu zaman kısa küçük adımlar halinde ve sürekli olarak artmaktadır. Bu küçük adımlara rağmen hasta için sürekli olarak olumlu gelişmeler oluşmaktadır. Bu metinde, meme kanseri hakkındaki en önemli erken teşhis,  ve tedavi yöntemleri anlatılacaktır. Hastalığı ve tıbbi olanakları olumlu ve olumsuz taraflarıyla daha iyi anlayabilmek, beraberce hastalığın üstesinden gelebilmeyi kolaylaştırmaktadır. Bu sayfalardaki açıklamalar, doktorunuzla açıklayıcı konuşmanın yerine geçemez, ama önemli ve nihai soruları doktorunuza sorabilmenizi kolaylaştırabilir.

 

 

 

Erkeklerde meme kanseri

 

Meme kanseri, bazı ender hallerde erkeklerde de görülebilir. Tedavi kadınlarda uygulanan tedaviden hemen hemen farksızdır. Buna rağmen hasta erkeklerin, kadınlar için oluşturulan tedavi ana hatlarından farklar hakkında kendi doktorlarından bilgi almaları önemlidir.

 

 

 

 

Kanser ne demektir?

 

Kanser sözü farklı hastalıkları kapsayan ve bir ortak özelliği olan büyük bir grubu ifade etmektedir: Bir organ veya dokuya ait hücrelerin kontrolsuz bölünerek çoğalmasından meydana gelen oluşuma tümör denmektedir. Habis yani kötü cins tümörler, organizmanın normal büyüme kontrolunun dışına çıkarlar. Değişikliğe uğramış hücreler, frenlenmeyecek tarzda çoğalırlar ve etraftaki dokulara doğru gelişip içlerinde büyümeye devam ederek onları bozabilirler, kan yollarına ve lenf damarlarına girebilirler, kan akımıyla ve lenf akımıyla diğer vücut organlarına ulaşabilirler. Oraya yerleşebilirler ve yeniden çoğalabilirler (metastazlar).

 

 

 

Hücre büyümesinde yanlış yönlendirilme

 

Bugün bilinmektedir ki, kanser oluşmasının sebebi, vücut hücrelerinin kalıtımsal materyalinin değişmesidir, ve bu da büyümenin yanlış yönlendirilmesine yolaçmaktadır. Kural olarak, bir hücreyi, bir kanser hücresine dönüştürebilmek için, birçok iç ve dış faktörün biraraya gelmesi gerektiği bilinmektedir. Sadece tek bir kanser çeşidi olduğu söylenemiyeceği gibi, tek bir kanser sebebi olduğu da söylenemez. Bu  sebepler hücrelerin düzensiz bölünmelerine ve doku niteliklerinin değişmesine yolaçarak kansere neden olmaktadırlar. Bu sebepler kalıtımsal ve çevresel olarak iki grupta incelenebilir.

 

Meme kanseri araştırmaları meme kanseri gelişiminde iki genin  etkili olduğunu göstermiştir : BRCA-1 ve BRCA-2. Bu genlerin dışında muhtemelen daha başkaları da mevcuttur. Bunlar değişikliğe uğradığında, hastalanma riski belirgin oranda artmaktaktadır. İrsi olarak bu hastalığın iletilme olanağı güncel bilgilere göre ancak en fazla yüz kadından beş ile sekizi arasında görülmektedir:

 

 

Sigara dumanı, ultraviyolet (mor ötesi) güneş ışınları, gıda maddeleri üzerindeki bazı küfmantarları, bazı virüs enfeksiyonları veya bazı kimyasal maddeler genelde kanser oluşumunaa katkıda bulunan dış etkenler olarak bilinmektedir. Ancak meme kanserinin oluşmasında bu faktörlerin çoğu etken değildir. Meme kanserinde ise hormonal faktörler etkilidir.

 

Yaş önemlidir

 

Kansere yolaçan zararlı faktörlerin etkisi, genel olarak etkileme süresine de bağlıdır. Buna insan vücudunun yaşlandığındaki tamir etme kabiliyetininin azalması da eklenmektedir: Kanser araştırıcıları günümüzde yaşam sürecinde kalıtımsal materyalin artarak "instabil" olmasından da sözetmektedir. Bu da birçok kanser hastalığının ileri yaşlarda daha yoğun meydana gelmesine yolaçmaktadır ve meme kanseri için aynen geçerlidir: 40 yaşından sonra daha sık oluşmaktadır.

 

 

 

Kadın memesinin yapısı

 

Kadın memeü (Latince "meme") bezelerden, yağ ve bağ dokusundan meydana gelmektedir. Memede kas bulunmamaktadır: Kaslar meme bezesinin arkasında meme kafesinin üstündedir. Beze yaprakları, bezenin bedene yakın olan kısmında bulunmaktadır. Süt yolları bunlardan memeye doğru uzanır ve oraya bağlanırlar. Bağ dokusu oranı meme daha esnek ve sıkı hale getirir. Beze ve bağ dokusu arasında, dağılımı ve büyüklüğü dolayısıyla memenin büyüklüğünü belirleyen yağ dokusu depolanmıştır.

 

 

 

Kan ve Lenf Yolları

 

Meme bezesine koltuk altı damarları ve köprücük kemiğinden kan akışı sağlanır. Kan damarlarının yanısıra lenf yolları da memete yer almaktadır. Bu damarlar lenf adı verilen ve dokudan döküntü maddeyi uzaklaştıran renksiz bir sıvı ihtiva etmektedir. Lenf sisteminde lenf boğumları bulunmaktadır. Bunlardan, bedende bulunmaması gereken maddeler, mikroplar ve virüsler - ve bir kanser hastalığı meydana geldiğinde - tümör hücreleri geçmek zorundadır. Lenf boğumları birikmiş halde kol altında, köprücük kemiğinden gelelerek köprücük kemiğinin üst kısmına doğru uzanmaktadır. Normal hallerde lenf düğümleri, yaklaşık bir bezelye tanesi büyüklüğündedir, yumuşaktır ve dokunmayla hissedilmezler. Herhangi bir iltihap oluşması halinde tümör hücrelerinin bulunması halinde, büyüyebilir ve sertleşebilirler

 

 

 

Hormonlar gelişmeyi yönetirler

 

 

 

Meme beze dokusu kadının cinsel hormonları östrojen ve gestajenin (sarı beden hormonu) belirli aralıklarda çoğalıp azalmaları durumuna hassasiyetle tepki gösterir. Aylık kanamadan kısa süre önce hormon etkisi altında beze peteklerinin arasındaki doku şişer ve memete düğüm ve gerilme şeklinde hisler oluşabilir. Aylık kanamadan sonra meme yeniden yumuşar.

 

 

 

Kadranlar

 

Bir meme bezesindeki değişikliğin yerini tam belirtebilmek için, meme şematik olarak adına Quadrant denen dört kareye (çeyrek alanlara) taksim edilir. Habis yani kötü huylu tümörlerin çoğu memenin beze kısmından başlamaktadır. Çoğu üst dış quadrantta oluşur

 

 

 

Memede  kanser hastalığının oluşması

 

"Tümör" - Latince anlamı şişmek demektir - her türlü şişikliği, hem habis hem de selim (kötü huylu olmayan) şişmeler için kullanılır. Her iki tür de memete oluşabilir.

Selim tümörler (benign) kanser değildir. Genel olarak herhangi tedavi gerektirmemektedirler ve kardeş urların (metastazların) meydana gelme tehlikesi mevcut değildir. Tüm meme tümörlerinin dörtte üçü selim, yani tehlikesizdir. Bunlar çoğu durumda bağ dokusundan başlar ve bunlara "fíbromlar" denir. Yağ dokusundan meydana gelen tümörlere "lipomlar" denilir. Çoğu durumda selim (iyi huylu) değişikliklere kistler de dahil olmaktadır: Bunlar dokuda küçük, sıvı ile dolu ve etraflarında bir duvarın olduğu boşluklardır. Memete, mammografi gibi bir incelemede tespit edilebilen selim tümörler veya başka değişiklikleri burada okuyabilirsiniz.

Meme kanserinin erken beliren formları olarak invasif büyümeyen "in situ"-karsinomları (duktal karsinoma in situ için DCIS veya LCIS için lobular carsinoma in situ kısaltılmaları kullanılır) bilinmektedir. Ancak tedavisiz veya nüksetme durumunda bunlardan hastaların yaklaşık üçte birinde, kötü huylu tümörün tüm özelliklerine sahip olan "hakiki" bir mamakarsinom oluşmaktadır. Yasal erken tespit programlarından artan sayıda kadınların faydalanması ve incelemelerin kalitesinin artması dolayısıyla günümüzde bu tür in-situ-karsinomlardan daha fazla keşfedilmektedir.

Uzmanların dilinde memekarsinom denilen kötü huylu (maligne) meme tümörleri beze dokusunda oluşur - yaklaşık yüzde atmış vakalarda dış üst quadrantta, yani memenin kol altına en yakın olan kısmında. Aşağıdaki metin kötü huylu memekarsinomlara, onların diyagnozuna (yani teşhisine) ve terapilerine daha yakından değinmektedir

 

 

 

Yoğunluk

 

Meme kanseri dünya çapında endüstrileşmiş ülkelerde kadınlarda meydana gelen en sık kanser hastalığıdır. Son 20 yıl içersinde görülme sıklığı artmıştır.

 

 

 

Erkeklerde meme kanseri?

 

Erkekler de, daha ender de olsa, meme kanserine yakalanabilmektedir: Kadınlarda yaklaşık 100 hastalanma vakasına karşın erkekler grubunda bir şahıs hastalanmaktadır. Ancak erkekler istatiksel olarak kadınlara nazaran birkaç yıl daha geç hastalanmaktadır. Diyagnoz ve tedavi, kadınlarda olduğu gibi, aynı temel ilkelere göre gerçekleştirilmektedir

 

 

 

Hamilelikte meme kanseri?

 

Gerçekten hamilelik sürecinde meme kanserinin ne derece yoğun şekilde oluşmasıyla ilgili henüz çok az güncel veriler mevcuttur - bu durum sözkonusu kadınlar için hem psikolojik hem de bedensel açıdan çok müşkil olmaktadır. Tedavi yöntemlerinin, hastaların ve ailelerinin endişelenmelerine karşın, yoğun olarak çok daha kısıtlı olmasına rağmen: Doğmamış çocuklar terapi dolayısıyla otomatik olarak tehlike altında değildir. Böylece, bir ameliyat hamileliğe rağmen gerçekleştirilebilmektedir. Ancak  genel açıklamalar hemen hemen hiç yapılamamaktadır; sadece, kadının ilişkin hamilelik haftasını ve bireysel durumunu gözönünde bulunduran bir bireysel danışmanlık, planlamada hangi yöntemlere başvurulucağı açısından yardımcı olabilmektedir

 

 

 

Risk faktörleri ve erken tespit

 

Hangi faktörler meme kanseri riskini etkilemektedir?

 

Meme kanser hastalıklarının çoğu "spontane" (kendiliğinden) gelişmektedir. Sözkonusu kadınların çoğu için bu da şu anlamdadır: Bireysel hastalıkları için tam belirgin bir neden hiç bir zaman bulunamayacaktır. Az sayıda, irsi olarak aktarılmakla genlerin değişikliği dolayısıyla oluşan tümörler hariç olmakla, birçok içsel ve dıştan kaynaklanan faktörlerin birlikte etkilemesinin gerektiği varsayılmaktadır. Hastalanma riski her yaşta aynı seviyede değildir: Genç kadınlar ender hastalanmaktadır. Ancak 40. ve özellikle 50. yaşlardan sonra risk artmaktadır.

Büyük kapsamlı araştırmalarda ilgili kadınların geçmişinde, sağlıklı kadınlarla kıyaslandığında, bir veya birden fazla aşağıda belirtilen faktörlerin mevcut olduğu tespit edilmiştir:

 

• İlk adet kanaması erken olup adet kesilme yılları (menopoz) geç başlayan kadınlar - ve bununla birlikte meme dokusunun uzun süre hormonların etkisi altında kalan kadınlarda,

 

• Hamile kalmayan veya ilk doğumun ancak 30`lu yaş ortasında veya daha geç olanlar, emzirme süresi olmayanlar - bu durumda da hormonel durum muhtemelen bir etken olmaktadır;

 

• Aşırı kilolu olmak, özellikle adet kesilmesinden sonra, sürekli alkol tüketimi ve buna karşın az hareket veya az spor - spor ve hareket aşırı kilolardan korur ve metabolizmayı ve hormonların metabolizmasını da pozitif etkiler: Yağ dokusunda yumurtalıktan bağımsız hormon üretimi mevcuttur;

 

• Ailede meme kanseri veya yumurtalık kanseri - bu durumda bazı vakalarda irsi faktörler etkili olmaktadır;

 

• Adet kesilme yıllarında östrojenlerle veya bununla birlikte östrojenlerle/gestajenlerle uzun süreli hormon tedavisi: Bunların klimakteryumda terleme nöbetlerini veya başka semptomları hafifletmesi sözkonusu olsa da, meme kanser hücrelerinin veya bunların öncül evrelerinin gelişmesine yolaçabilmektedir;

 

• Aslında iyi huylu olan mastopati - mastopatide sadece meme şişmesinin meydana gelmesinden hariç, hücreler de değiştiğinden risk artmaktadır.

 

Bu açıklamada aileye ait önceki hastalıklar risk faktörü olarak belirtilse de: Güncel bilgilere göre yüz meme kanseri hastasından ancak 5 ila 8 arasında gerçekten gelecek kuşağa geçebilecek irsi risk faktörleri mevuttur. Günümüzde bu "meme kanser genlerinden" iki tanesi bilinmektedir ve bunların riski gerçekten arttırdıkları da bilinmektedir. BRCA1 ve BRCA2 "breast cancer genes" (meme kanseri genleri) İngiliz`ceden kısaltılarak ifade edilme şeklidir. Ancak etkilenen ailelerin aile yapısının analizinden, henüz ne kadar etkiledikleri bilinmemekle, başka irsi olasılıkların da eşlik edebileceği bilinmektedir.

 

• Bir kadın meme kanserine yakalanmış olduğunda, tedavi olduktan sonra da, ikinci göğsünde de bir tümörün gelişmesi açısından risk bulunmaktadır.

 

 

 

Daha yüksek riskin mevcut olduğu durumlarda olanaklar

 

Daha yüksek meme kanseri riski olan kadınlar için, erken teşhis olanağına ve genel olarak sağlıklı bir yaşam tarzına işaret etmek dışında, bugüne kadar özel tavsiyeler yoktur. İrsi sorunların mevcut olduğundan tedirgin olan kadınların, bu konuda uzmanlaşmış bir merkezde danışmanlığa gitmeleri mümkündür.

Yüksek riskin tespit edildiği durumlarda önleyici tedbirlerin alınıp uzun süreli olarak ilaçların kullanılıp kullanılmamasına ilişkin (seçme sözü "Kemo önlemleri") karar henüz verilmemiştir: Araştırmalarda bir antiöstrojenin, yani öströjenin "karşıtının", veya yumurtalıkların dışında östrojenin oluşturulmasını bastıran bir aromataz engelleyicinin meme kanserine karşı koruyabileceği ayrıca hangi kadın grubunda bunun anlamlı olacağı daha araştırılmaktadır. Bir ilaç tedavisiyle, kesin veya muhtemel gen değişimi durumunda önleyici tedbirlerin alınmasının yararıyla ilgili daha az veri mevcuttur. Henüz genç sayılacak kadınlarda yumurtalıkların işlevlerini bastıran ilaçların (GnRH-Analogu) kullanımı da bir olanak teşkil etmektedir.

 

 

 

 

 

SAĞLIKLI MEME YAPISI VE ÖZELLİKLERİ

Meme, süt bezleri ve kanallardan oluşan bir yapıdır. Her bez, bezcik denilen daha küçük yapılar içerir. Bütün bu bezcikler, kanallarla birbirine ve meme başına bağlanırlar.

 

 

Bu yapıların arası yağ dokusuyla doludur. Yaş ilerledikçe bez yapıları küçülüp yerini giderek yağ dokusu alır. Meme dokusu içinde ayrıca kan ve lenf damarları da vardır. Lenf damarları kan damarlarının dışına çıkan sıvıyı toplayıp, koltuk altındaki lenf bezlerinden süzerek tekrar dolaşıma katarlar. Kanser hücreleri de bu nedenle ilk olarak bu bölgedeki lenf nodlarına yayılırlar.

En sık görülen meme kanseri tipi, "duktal" yani süt kanallarından gelişen tiptir. Bez dokudan oluşan "lobüler" tip kanserler daha az görülür.

•       Meme kanseri dünyada kadınlar arasında en sık görülen malign tümör olup kadınlarda görülen tüm kanserlerin 0’unu oluşturmaktadır.

•       İstatistiklere göre her 8 kadından birinde hayatının herhangi bir döneminde meme kanseri gelişmektedir.

•       Günümüzde meme kanserinin oluş nedeni tam olarak bilinmemektedir. Erkeklerde kadınlar kadar sık olmasa da görülme olasılığı vardır. Her meme kanseri olan 100 kadına karşılık 1 erkekte aynı hastalık oluşmaktadır.

•       30 yaşından sonra risk artmaktadır. Menopoza giriş devresi olan 45-55 yaşları arasında artış oranında bir duraklama görülmektedir. 55 yaşından sonra sıklığı hızla yükselmektedir. 

•       Meme kanseri tanısı konulan kadınların yüzde 50’ sinin 65 yaşından büyük olması, yaşam boyu senelik incelemenin önemini göstermektedir.

MEME KANSERİNDE RİSK

•       İleri yaş: Yaş ilerledikçe meme kanseri riski artmaktadır. Hastaların çoğunluğu 50 yaş üzerindedir.

•       Aile öyküsü: Annesinde veya kardeşinde meme kanseri öyküsü  olanlar yüksek risk altındadır. Fakat meme kanseri olan kadınların % 85’ inin ailesinde meme kanseri öyküsü yoktur. Aile öyküsü sadece anne, kız ve kız kardeşten oluşan yakın akrabaları kapsar. Belirgin bir şekilde pozitif aile geçmişi olan ve menopoz öncesi kadınlar mamografi çektirmeye aile bireylerinin teşhis yaşından 10 yıl önce başlamalıdırlar. Bazı gen testleri, yüksek riskteki hastaları belirleyebilir.

•                   Eğer bir kadının  birinci dereceden bir akrabasında meme kanseri varsa riski

        2 kat artar.

•         Ancak,  Toplumdaki her 10 meme kanseri olgusundan ancak bir tanesi ailevidir.

•       Östrojen tedavisi: Çoğu çalışma 10 yıldan fazla östrojen alımının meme kanseri gelişiminde ufak bir risk artışına sebep olduğunu göstermektedir. Fakat bu çalışmalar östrojen alımının aynı zamanda osteoporoz , kalp hastalığı, Alzheimer ve kolon kanseri riskinin azalmasına sebep olduğunu vurgulamaktadır.

•       Geçmiş meme kanseri hikayesi: Önceden meme kanseri olmuş hastaların diğer memelerinde kanser gelişme riski yüksektir. Bu risk yılda %1 ya da yaşam boyu % 10 oranındadır. Meme kanseri teşhisinden sonra klinik izlemenin sebebi, sadece hastalığın yeniden oluşmasını değil aynı zamanda diğer memede ortaya çıkabilecek kanseri erkenden teşhis etmektir.

•       Östrojen tedavisi: Çoğu çalışma 10 yıldan fazla östrojen alımının meme kanseri gelişiminde ufak bir risk artışına sebep olduğunu göstermektedir. Fakat bu çalışmalar östrojen alımının aynı zamanda osteoporoz , kalp hastalığı, Alzheimer ve kolon kanseri riskinin azalmasına sebep olduğunu vurgulamaktadır.

•       Geçmiş meme kanseri hikayesi: Önceden meme kanseri olmuş hastaların diğer memelerinde kanser gelişme riski yüksektir. Bu risk yılda %1 ya da yaşam boyu % 10 oranındadır. Meme kanseri teşhisinden sonra klinik izlemenin sebebi, sadece hastalığın yeniden oluşmasını değil aynı zamanda diğer memede ortaya çıkabilecek kanseri erkenden teşhis etmektir.

MEME KANSERİ OLUŞUMU RİSKİNİ ARTTIRAN FAKTÖRLER

Bir hastalığın gelişim olasılığını arttıran faktörlere risk faktörleri denir. Ancak unutmamk gerekir ki, ne bir risk faktörüne sahip olmak, mutlaka meme kanseri olmak anlamına gelir, ne de olmamak, asla meme kanserine yakalanmamak demektir.

- Birinci derece yakında (anne, kız veya kız kardeş) meme kanseri olması.

- BRCA1 ve BRCA2 gen mutasyonları.

- Alkol kulanımı.

- Mammografide yoğun meme dokusuna sahip olmak.

- Östrojen hormonuna  maruz kalma süresi (erken yaşta adet başlaması, geç yaşta ilk doğum, geç yaşta menopoz, menopoz belirtilerini azaltmak için hormon kullanımı, doğum kontrol hapı kullanımı)

- Şişmanlık.

MEME KANSERİNDEN KORUNMA YOLLARI

- Erken hamilelik

- Emzirme.

- Düzenli egzersiz. 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Kadın memesinin yapısı

Kadın memesi bezelerden, yağ ve bağ dokusundan meydana gelmektedir. Memede kas bulunmamaktadır: Kaslar meme bezesinin arkasında göğüs kafesinin üstündedir. Süt yolları, bezlerden meme başına doğru uzanır. Bağ dokusu  memeyi daha esnek ve sıkı hale getirir. Bez ve bağ dokusu arasında, dağılımı ve büyüklüğü dolayısıyla memenin büyüklüğünü belirleyen yağ dokusu depolanmıştır.

Kan ve Lenf Yolları

Memenin kan akımı koltuk altı damarları ve köprücük kemiğininin üstündeki damarlardan ağlanmaktadır. Kan damarlarının yanısıra lenf yolları da memede yer almaktadır. Bu damarlar lenf adı verilen ve dokudan döküntü maddeyi uzaklaştıran renksiz bir sıvı ihtiva etmektedir. Lenf sisteminde lenf boğumları bulunmaktadır. Bunlardan, bedende bulunmaması gereken maddeler, mikroplar ve virüsler - ve bir kanser hastalığı meydana geldiğinde - tümör hücreleri geçmek zorundadır. Lenf boğumları birikmiş halde kol altında, köprücük kemiğinden gelelerek köprücük kemiğinin üst kısmına doğru uzanmaktadır. Normal hallerde lenf düğümleri, yaklaşık bir bezelye tanesi büyüklüğündedir, yumuşaktır ve dokunmayla hissedilmezler. Herhangi bir iltihap oluşması halinde tümör hücrelerinin bulunması halinde, büyüyebilir ve sertleşebilirler

MEMENİN HORMONLARA BAĞLI AYLIK DEĞİŞİMLERİ

Meme dokusu kadının cinsel hormonları östrojen ve progesteron belirli aralıklarda çoğalıp azalmaları durumuna hassasiyetle tepki gösterir. Aylık kanamadan kısa süre önce hormon etkisi altında beze peteklerinin arasındaki doku şişer ve memede gerilme şeklinde hisler oluşabilir. Aylık kanamadan sonra meme yeniden yumuşar.

Kadranlar

Bir meme bezesindeki değişikliğin yerini tam belirtebilmek için, meme şematik olarak adına Quadrant denen dört kareye (çeyrek alanlara) taksim edilir. Habis yani kötü huylu tümörlerin çoğu memenin beze kısmından başlamaktadır. Çoğu üst dış quadrantta oluşur

MEME KANSERİ NEDİR?

Meme Kanserli hasta kadınlar için bilgiler

Bu sayfalar, meme kanseri olan hastalar ve onların yakınları için hazırlanmıştır. Bu hastalık hakkındaki bilgiler, aktif olarak tedavi sürecine katkıda bulunabilmelerini ve hastalığı yenebilmelerini kolaylaştırır. Bigilendirilen hastalar, meme kanseri hastalığını tesbit ve tedavi edebilmek için doktorlarının yaptıklarını daha iyi anlayabilmekteler. Yapılabilecek olası işlemler hakkında daha kolay karar verebilirler ve terapi sürecini desteklerler. Ama internet üzerinden elde edilen bilgiler, doktorla yapılacak konuşmaların yerini alamaz.
 

Bu metinde neler sunulmaktadır?

Meme kanseri hastalığı karakteri hakkındaki bilgiler, bilim adamları olmayanların anlamakta güçlük çektikleri bir tarzda, çoğu zaman kısa küçük adımlar halinde ve sürekli olarak artmaktadır. Bu küçük adımlara rağmen hasta için sürekli olarak olumlu gelişmeler oluşmaktadır. Bu metinde, meme kanseri hakkındaki en önemli erken teşhis,  ve tedavi yöntemleri anlatılacaktır. Hastalığı ve tıbbi olanakları olumlu ve olumsuz taraflarıyla daha iyi anlayabilmek, beraberce hastalığın üstesinden gelebilmeyi kolaylaştırmaktadır. Bu sayfalardaki açıklamalar, doktorunuzla açıklayıcı konuşmanın yerine geçemez, ama önemli ve nihai soruları doktorunuza sorabilmenizi kolaylaştırabilir.

Erkeklerde meme kanseri

Meme kanseri, bazı ender hallerde erkeklerde de görülebilir. Tedavi kadınlarda uygulanan tedaviden hemen hemen farksızdır. Buna rağmen hasta erkeklerin, kadınlar için oluşturulan tedavi ana hatlarından farklar hakkında kendi doktorlarından bilgi almaları önemlidir.
 

Kanser ne demektir?

Kanser sözü farklı hastalıkları kapsayan ve bir ortak özelliği olan büyük bir grubu ifade etmektedir: Bir organ veya dokuya ait hücrelerin kontrolsuz bölünerek çoğalmasından meydana gelen oluşuma tümör denmektedir. Habis yani kötü cins tümörler, organizmanın normal büyüme kontrolunun dışına çıkarlar. Değişikliğe uğramış hücreler, frenlenmeyecek tarzda çoğalırlar ve etraftaki dokulara doğru gelişip içlerinde büyümeye devam ederek onları bozabilirler, kan yollarına ve lenf damarlarına girebilirler, kan akımıyla ve lenf akımıyla diğer vücut organlarına ulaşabilirler. Oraya yerleşebilirler ve yeniden çoğalabilirler (metastazlar).

Hücre büyümesinde yanlış yönlendirilme

Bugün bilinmektedir ki, kanser oluşmasının sebebi, vücut hücrelerinin kalıtımsal materyalinin değişmesidir, ve bu da büyümenin yanlış yönlendirilmesine yolaçmaktadır. Kural olarak, bir hücreyi, bir kanser hücresine dönüştürebilmek için, birçok iç ve dış faktörün biraraya gelmesi gerektiği bilinmektedir. Sadece tek bir kanser çeşidi olduğu söylenemiyeceği gibi, tek bir kanser sebebi olduğu da söylenemez. Bu  sebepler hücrelerin düzensiz bölünmelerine ve doku niteliklerinin değişmesine yolaçarak kansere neden olmaktadırlar. Bu sebepler kalıtımsal ve çevresel olarak iki grupta incelenebilir.

Meme kanseri araştırmaları meme kanseri gelişiminde iki genin  etkili olduğunu göstermiştir : BRCA-1 ve BRCA-2. Bu genlerin dışında muhtemelen daha başkaları da mevcuttur. Bunlar değişikliğe uğradığında, hastalanma riski belirgin oranda artmaktaktadır. İrsi olarak bu hastalığın iletilme olanağı güncel bilgilere göre ancak en fazla yüz kadından beş ile sekizi arasında görülmektedir:


Sigara dumanı, ultraviyolet (mor ötesi) güneş ışınları, gıda maddeleri üzerindeki bazı küfmantarları, bazı virüs enfeksiyonları veya bazı kimyasal maddeler genelde kanser oluşumunaa katkıda bulunan dış etkenler olarak bilinmektedir. Ancak meme kanserinin oluşmasında bu faktörlerin çoğu etken değildir. Meme kanserinde ise hormonal faktörler etkilidir.

Yaş önemlidir

Kansere yolaçan zararlı faktörlerin etkisi, genel olarak etkileme süresine de bağlıdır. Buna insan vücudunun yaşlandığındaki tamir etme kabiliyetininin azalması da eklenmektedir: Kanser araştırıcıları günümüzde yaşam sürecinde kalıtımsal materyalin artarak "instabil" olmasından da sözetmektedir. Bu da birçok kanser hastalığının ileri yaşlarda daha yoğun meydana gelmesine yolaçmaktadır ve meme kanseri için aynen geçerlidir: 40 yaşından sonra daha sık oluşmaktadır.

Kadın memesinin yapısı

Kadın memeü (Latince "meme") bezelerden, yağ ve bağ dokusundan meydana gelmektedir. Memede kas bulunmamaktadır: Kaslar meme bezesinin arkasında meme kafesinin üstündedir. Beze yaprakları, bezenin bedene yakın olan kısmında bulunmaktadır. Süt yolları bunlardan memeye doğru uzanır ve oraya bağlanırlar. Bağ dokusu oranı meme daha esnek ve sıkı hale getirir. Beze ve bağ dokusu arasında, dağılımı ve büyüklüğü dolayısıyla memenin büyüklüğünü belirleyen yağ dokusu depolanmıştır.

Kan ve Lenf Yolları

Meme bezesine koltuk altı damarları ve köprücük kemiğinden kan akışı sağlanır. Kan damarlarının yanısıra lenf yolları da memete yer almaktadır. Bu damarlar lenf adı verilen ve dokudan döküntü maddeyi uzaklaştıran renksiz bir sıvı ihtiva etmektedir. Lenf sisteminde lenf boğumları bulunmaktadır. Bunlardan, bedende bulunmaması gereken maddeler, mikroplar ve virüsler - ve bir kanser hastalığı meydana geldiğinde - tümör hücreleri geçmek zorundadır. Lenf boğumları birikmiş halde kol altında, köprücük kemiğinden gelelerek köprücük kemiğinin üst kısmına doğru uzanmaktadır. Normal hallerde lenf düğümleri, yaklaşık bir bezelye tanesi büyüklüğündedir, yumuşaktır ve dokunmayla hissedilmezler. Herhangi bir iltihap oluşması halinde tümör hücrelerinin bulunması halinde, büyüyebilir ve sertleşebilirler

Hormonlar gelişmeyi yönetirler

 

Meme beze dokusu kadının cinsel hormonları östrojen ve gestajenin (sarı beden hormonu) belirli aralıklarda çoğalıp azalmaları durumuna hassasiyetle tepki gösterir. Aylık kanamadan kısa süre önce hormon etkisi altında beze peteklerinin arasındaki doku şişer ve memete düğüm ve gerilme şeklinde hisler oluşabilir. Aylık kanamadan sonra meme yeniden yumuşar.

Kadranlar

Bir meme bezesindeki değişikliğin yerini tam belirtebilmek için, meme şematik olarak adına Quadrant denen dört kareye (çeyrek alanlara) taksim edilir. Habis yani kötü huylu tümörlerin çoğu memenin beze kısmından başlamaktadır. Çoğu üst dış quadrantta oluşur

Memede  kanser hastalığının oluşması

"Tümör" - Latince anlamı şişmek demektir - her türlü şişikliği, hem habis hem de selim (kötü huylu olmayan) şişmeler için kullanılır. Her iki tür de memete oluşabilir.
Selim tümörler (benign) kanser değildir. Genel olarak herhangi tedavi gerektirmemektedirler ve kardeş urların (metastazların) meydana gelme tehlikesi mevcut değildir. Tüm meme tümörlerinin dörtte üçü selim, yani tehlikesizdir. Bunlar çoğu durumda bağ dokusundan başlar ve bunlara "fíbromlar" denir. Yağ dokusundan meydana gelen tümörlere "lipomlar" denilir. Çoğu durumda selim (iyi huylu) değişikliklere kistler de dahil olmaktadır: Bunlar dokuda küçük, sıvı ile dolu ve etraflarında bir duvarın olduğu boşluklardır. Memete, mammografi gibi bir incelemede tespit edilebilen selim tümörler veya başka değişiklikleri burada okuyabilirsiniz.
Meme kanserinin erken beliren formları olarak invasif büyümeyen "in situ"-karsinomları (duktal karsinoma in situ için DCIS veya LCIS için lobular carsinoma in situ kısaltılmaları kullanılır) bilinmektedir. Ancak tedavisiz veya nüksetme durumunda bunlardan hastaların yaklaşık üçte birinde, kötü huylu tümörün tüm özelliklerine sahip olan "hakiki" bir mamakarsinom oluşmaktadır. Yasal erken tespit programlarından artan sayıda kadınların faydalanması ve incelemelerin kalitesinin artması dolayısıyla günümüzde bu tür in-situ-karsinomlardan daha fazla keşfedilmektedir.
Uzmanların dilinde memekarsinom denilen kötü huylu (maligne) meme tümörleri beze dokusunda oluşur - yaklaşık yüzde atmış vakalarda dış üst quadrantta, yani memenin kol altına en yakın olan kısmında. Aşağıdaki metin kötü huylu memekarsinomlara, onların diyagnozuna (yani teşhisine) ve terapilerine daha yakından değinmektedir

Yoğunluk

Meme kanseri dünya çapında endüstrileşmiş ülkelerde kadınlarda meydana gelen en sık kanser hastalığıdır. Son 20 yıl içersinde görülme sıklığı artmıştır.

Erkeklerde meme kanseri?

Erkekler de, daha ender de olsa, meme kanserine yakalanabilmektedir: Kadınlarda yaklaşık 100 hastalanma vakasına karşın erkekler grubunda bir şahıs hastalanmaktadır. Ancak erkekler istatiksel olarak kadınlara nazaran birkaç yıl daha geç hastalanmaktadır. Diyagnoz ve tedavi, kadınlarda olduğu gibi, aynı temel ilkelere göre gerçekleştirilmektedir

Hamilelikte meme kanseri?

Gerçekten hamilelik sürecinde meme kanserinin ne derece yoğun şekilde oluşmasıyla ilgili henüz çok az güncel veriler mevcuttur - bu durum sözkonusu kadınlar için hem psikolojik hem de bedensel açıdan çok müşkil olmaktadır. Tedavi yöntemlerinin, hastaların ve ailelerinin endişelenmelerine karşın, yoğun olarak çok daha kısıtlı olmasına rağmen: Doğmamış çocuklar terapi dolayısıyla otomatik olarak tehlike altında değildir. Böylece, bir ameliyat hamileliğe rağmen gerçekleştirilebilmektedir. Ancak  genel açıklamalar hemen hemen hiç yapılamamaktadır; sadece, kadının ilişkin hamilelik haftasını ve bireysel durumunu gözönünde bulunduran bir bireysel danışmanlık, planlamada hangi yöntemlere başvurulucağı açısından yardımcı olabilmektedir

Risk faktörleri ve erken tespit

Hangi faktörler meme kanseri riskini etkilemektedir?

Meme kanser hastalıklarının çoğu "spontane" (kendiliğinden) gelişmektedir. Sözkonusu kadınların çoğu için bu da şu anlamdadır: Bireysel hastalıkları için tam belirgin bir neden hiç bir zaman bulunamayacaktır. Az sayıda, irsi olarak aktarılmakla genlerin değişikliği dolayısıyla oluşan tümörler hariç olmakla, birçok içsel ve dıştan kaynaklanan faktörlerin birlikte etkilemesinin gerektiği varsayılmaktadır. Hastalanma riski her yaşta aynı seviyede değildir: Genç kadınlar ender hastalanmaktadır. Ancak 40. ve özellikle 50. yaşlardan sonra risk artmaktadır.
Büyük kapsamlı araştırmalarda ilgili kadınların geçmişinde, sağlıklı kadınlarla kıyaslandığında, bir veya birden fazla aşağıda belirtilen faktörlerin mevcut olduğu tespit edilmiştir:

• İlk adet kanaması erken olup adet kesilme yılları (menopoz) geç başlayan kadınlar - ve bununla birlikte meme dokusunun uzun süre hormonların etkisi altında kalan kadınlarda,

• Hamile kalmayan veya ilk doğumun ancak 30`lu yaş ortasında veya daha geç olanlar, emzirme süresi olmayanlar - bu durumda da hormonel durum muhtemelen bir etken olmaktadır;

• Aşırı kilolu olmak, özellikle adet kesilmesinden sonra, sürekli alkol tüketimi ve buna karşın az hareket veya az spor - spor ve hareket aşırı kilolardan korur ve metabolizmayı ve hormonların metabolizmasını da pozitif etkiler: Yağ dokusunda yumurtalıktan bağımsız hormon üretimi mevcuttur;

• Ailede meme kanseri veya yumurtalık kanseri - bu durumda bazı vakalarda irsi faktörler etkili olmaktadır;

• Adet kesilme yıllarında östrojenlerle veya bununla birlikte östrojenlerle/gestajenlerle uzun süreli hormon tedavisi: Bunların klimakteryumda terleme nöbetlerini veya başka semptomları hafifletmesi sözkonusu olsa da, meme kanser hücrelerinin veya bunların öncül evrelerinin gelişmesine yolaçabilmektedir;

• Aslında iyi huylu olan mastopati - mastopatide sadece meme şişmesinin meydana gelmesinden hariç, hücreler de değiştiğinden risk artmaktadır.

Bu açıklamada aileye ait önceki hastalıklar risk faktörü olarak belirtilse de: Güncel bilgilere göre yüz meme kanseri hastasından ancak 5 ila 8 arasında gerçekten gelecek kuşağa geçebilecek irsi risk faktörleri mevuttur. Günümüzde bu "meme kanser genlerinden" iki tanesi bilinmektedir ve bunların riski gerçekten arttırdıkları da bilinmektedir. BRCA1 ve BRCA2 "breast cancer genes" (meme kanseri genleri) İngiliz`ceden kısaltılarak ifade edilme şeklidir. Ancak etkilenen ailelerin aile yapısının analizinden, henüz ne kadar etkiledikleri bilinmemekle, başka irsi olasılıkların da eşlik edebileceği bilinmektedir.

• Bir kadın meme kanserine yakalanmış olduğunda, tedavi olduktan sonra da, ikinci göğsünde de bir tümörün gelişmesi açısından risk bulunmaktadır.

Daha yüksek riskin mevcut olduğu durumlarda olanaklar

Daha yüksek meme kanseri riski olan kadınlar için, erken teşhis olanağına ve genel olarak sağlıklı bir yaşam tarzına işaret etmek dışında, bugüne kadar özel tavsiyeler yoktur. İrsi sorunların mevcut olduğundan tedirgin olan kadınların, bu konuda uzmanlaşmış bir merkezde danışmanlığa gitmeleri mümkündür.
Yüksek riskin tespit edildiği durumlarda önleyici tedbirlerin alınıp uzun süreli olarak ilaçların kullanılıp kullanılmamasına ilişkin (seçme sözü "Kemo önlemleri") karar henüz verilmemiştir: Araştırmalarda bir antiöstrojenin, yani öströjenin "karşıtının", veya yumurtalıkların dışında östrojenin oluşturulmasını bastıran bir aromataz engelleyicinin meme kanserine karşı koruyabileceği ayrıca hangi kadın grubunda bunun anlamlı olacağı daha araştırılmaktadır. Bir ilaç tedavisiyle, kesin veya muhtemel gen değişimi durumunda önleyici tedbirlerin alınmasının yararıyla ilgili daha az veri mevcuttur. Henüz genç sayılacak kadınlarda yumurtalıkların işlevlerini bastıran ilaçların (GnRH-Analogu) kullanımı da bir olanak teşkil etmektedir.



Soru Gönderme Hattı (Ücretsiz)



İnternet üzerinden soru gönderebilirsiniz.

Soru Gönder

Randevu Hattı



Uzmanımızla yüzyüze görüşmek için randevu alabilirsiniz.