Kanser Belirtileri, Kanser Tedavileri

Haftanın Yazısı

ROBERT GORTER DENEN ŞARLATAN: "VE KANSER TARİH OLUYOR, TEDAVİ YÖNTEMİ BULUNDU."

10 Soruda Kanser Nedir?

10 soruda kanser türlerini öğrenme, korunma yolları konusunda giriş bilgisi edinmenizi sağlıyoruz. En merak edilen sorular.

Akciğer kanseri genel

Hasta ve Yakınları İçin Bilgiler
Kanser hastalığına yönelik bilgiler, bu hastalıkla ilgili tıbbi imkanlar ve bunların riskleri hakkında başından itibaren bilgilenmek, hastalığı ve onun yolaçtığı durumları yenebilmeye yardımcı olur. Kanser hastalığına bağlı korkuların çoğu, durumun yanlış değerlendirilmesinden ve bilgi eksikliğinden kaynaklanmaktadır. Bilgilendirilen hastalar, hastalığı tesbit ve tedavi edebilmek için doktorların yaptıklarını daha iyi anlayabilmekteler ve aktif olarak kendi tedavilerine daha fazla katkıda bulunabilmekteler.
Bu metinde, akciğer kanseri hakkındaki erken tanı, teşhis ve tedavi imkanlarının en önemlileri, tıp biliminin en güncel sahip olduğu bilgi düzeyinde gösterilmiştir. Bunun yanısıra hastalıkla mücadelede ve hastalıktan kaynaklanan problemlerin üstesinden gelinmesinde yardım amaçlanmaktadır. Internet ortamındaki bu bilgiler ve izahatlar, asla doktorunuzla yapacağınız açıklayıcı konuşmanın yerine geçemez, ama önemli ve nihai soruları doktorunuza ve diğer muhataplara sormanızı kolaylaştırabilir.

Akciğer kanseri - Kısa bir bakış
Bu metin ne sunmaktadır?
Kanser hastalıklarının karakteri hakkındaki bilgiler, bilim adamları olmayanların anlamakta güçlük çektikleri bir tarzda, çoğu zaman kısa küçük adımlar halinde ve sürekli olarak artmaktadır. Bu bilgilerin artması, hastalar için ilerleme kaydedilmesi anlamındadır. Bu metinde, akciğerin kanser hastalıkları hakkındaki en önemli erken tanı, teşhis ve tedavi imkanları tıbbi bilimsel araştırmaların 2005 teki bilgisi düzeyinde gösterilmiştir. Bu metin özellikle akciğerin yassı hücreli (skuamöz)karsinomları, adeno karsinomlar ve küçük veya büyük hücreli akciğer kanseri (bronşiyal karsinom) ile ilgili bilgi vermeyi amaçlamaktadır. Akciğerde daha başka kanser hastalıkları da oluşabilir. Halk dilinde sıkça hallerde diğer tümörlerin metastazları (kardeş tümörler) akciğerde belirince, bunlar da akciğer kanseri diye tabir edilir. Ama bunlar aslında önce başka bir organda beliren ve ondan türemiş metastazlardır, örneğin meme (göğüs) kanseri. Bu tür kanserler hem doku tipi olarak hem de tedavileri açısından gerçek bronşiyal karsinomlardan (akciğerin bronşlarında oluşan kanserden) farklıdırlar. Lenfoma tabir edilen kan hücrelerinin kanser hastalıkları da, göğüs boşluğunda ve akciğerde oluşabilirler. Bunlar da değişik bir şekilde tedavi edilirler. Akciğer kanseri (Bronşiyal karsinom) hakkında bu metinde sunulan izahatlar, asla doktorunuzla yapacağınız açıklayıcı konuşmanın yerine geçemez. Ama burada sunulan bilgiler, önemli ve nihai soruları doktorunuza sormanızı kolaylaştırabilir.

 Akciğerin fonksiyonu ve yapısı
Akciğer çok önemli hayati fonksiyonu olan bir organdır: Akciğerlerde havanın oksijeni kırmızı kan parçacıklarına (alvuyarlara) aktarılır. Oksijen bunlar aracılığıyla kan damarlarıyla vücudun tüm hücrelerine dağıtılır.
Oksijen alımı
Teneffüs edilen hava nefes borusundan (Trakea) gögüs kafesine girer. Bu hava nefes borusunun alt kısmında iki ana bronşa ayrılır. Bu ana bronşlar akciğerin köküne bağlıdır ve adeta bir ağaç gibi gittikçe küçülen ve incelen dallara ayrılır, ki bunlara bronş ve bronşiyol adı verilir. Bunların sonunda dokunun derinliklerinde hava kabarcıkları (Alveoller) bulunur. Bu noktada nefes yolları ve kan damarları çok sıkı bir bağlantı içerisindedir. Takriben 300 milyon kadar hava kabarcığının duvarlarından oksijen kana aktarılır ve kandaki karbondioksid gazı verilen nefesle vücuttan dışarıya atılır. Bu alveol denilen hava kabarcıklarının toplam yüzeyi takriben 100 ile 120 metrekare gibi büyük bir yüzey oluşturmaktadır.
Temizlik fonksiyonu
Nefes borusu ve bronşiyal sistem bir sümüksel zarla kaplıdır. Bunun yüzeyi sümüksel bir salgı ile kaplı olup teneffüs edilen havadaki uçuşan parçacıkları ve tozları tutar. Aynı bölgede mevcut hareketli incecik kıllar, hafif veya kuvvetli öksürük yardımıyla bu parçacık ve tozların nefes yollarından dışarıya atılmasını sağlar. Devamlı tekrarlanan bu hareketle nefes yolları temizlenir ve açık tutulur.
Akciğerin şekli ve yapısı
Akciğer kanatları şekil;olarak konik bir yapıya sahiptir. Bu kanatlar en önemli nefes kası olan diyaframın üst kubbesine temas eder. Yukarı uçları köprücük kemiği hizasının biraz üzerindedir. Akciğer kanatları akciğer loplarına ayrılır. Her bir lop bir bronşiyal dal aracılığıyla beslenir: Sağ kanat üst, orta ve alt lop olarak üçe ayrılır. Akciğerin sol kanadı ise, kalbin solda bulunması sebebiyle, daha küçük olup iki lopa ayrılır. Akciğer loplarının herbiri on adet akciğer segmanı denilen küçük birimlere ayrılır. Bunların herbiri bir bronşiyal dal ve damarlar aracılığıyla beslenir.
Akciğerin dış yüzeyi ince nemli bir zar ile kaplıdır (Plevra). Akciğer üst yüzeyi ile göğüs zarı (Plevra) ile kaplı göğüs duvarı arasında içi biraz sıvı ile dolu ve plevra aralığı denilen ince bir yarık veya aralık mevcuttur. Bu oluşum aracılığıyla nefes alma esnasında akciğer ve göğüs duvarı biribirlerini itekleyebilirler. Plevra aralığındaki sıvı, herhangi bir iltihap halinde veya plevrada tümör oluşması halinde artabilir ve bir taşma oluşturabilir.
Akciğerlerde sinir ve kan damarlarının yanısıra lenf damarları da bulunmaktadır. Bunlar da dokuların sıvısını ve her türlü artık maddeyi içlerine alabilirler. Dışarı atan lenf damarları akciğerin girişinden nefes borusu etrafından yükselir ve nihayet kan damarları sistemiyle birleşir. Kanser hastalıklarında lenf sıvısıyla kanser hücreleri de taşınabilir. Bunlar çoğu hallerde arada mevcut lenf düğümlerinde toplanır. Lenf düğümleri akciğer girişi ile akciğer kanatları arasındaki mediastinum alanında yer alır. Normal olarak lenf düğümleri bir bezelye büyüklüğünde olup tümör hastalıklarında, ama herhangi bir iltihap halinde de, büyüyebilirler.
Kanser - Bu aslında ne demektir?
Kanser tanımı, hepsinde biribiriyle ortak bir yönleri olan büyük bir grup çok çeşitli hastalıklar için kullanılır: Bir organ veya dokuya ait hücrelerin kontrolsuz çoğalması. Bunun neticesinde de tümör oluşmaktadır. Habis huylu yani kötü cins tümörler, organizmanın normal büyüme kontrolünün dışına çıkarlar. ‚Azmış’ hücreler, frenlenmeyecek tarzda çoğalırlar. Onlar etraftaki dokulara nüfuz edip onların içinde büyür ve onu yok ederler, kan yollarına ve lenf damarlarına girebilirler, kan akımıyla ve lenf akımıyla diğer vücut organlarına ulaşabilirler. Dayanıklı tümörlerin hücreleri,diğer organlara yerleşebilir ve yeniden çoğalabilirler – bu suretle dayanıklı tümörlere benzeyen kardeş tümörler (metastazlar) oluşur. Akciğer kanseri, dayanıklı tümör tanımlanan kanser türlerinden biridir.
Kan kanseri türlerinin hücreleri kanla birlikte bütün vücuda yayılır. Bunların bazı türlerinde de düğümler ve yumrular oluşur ve bunlar dayanıklı gerçek tümörlere çok benzerler. Gerçi akciğerin bazı hastalık türlerinde de benzeri belirtiler olabilir, ama bu metin çerçevesinde bu konuya değinilmeyecektir.
Değişen irsi materyal
Bugün bilinmektedir ki, kanser oluşmasının sebebi, vücut hücrelerinin irsi materyalının değişmesidir, ve bu da büyümenin yanlış yönlendirilmesine yol açmaktadır. Kural olarak denilebilir ki, bir hücreyi kanser hücresine dönüştürebilmek için birçok iç ve dış faktörün biraraya gelmesi gerekir. Sadece tek bir kanser olduğu söylenemeyeceği gibi, belirli tek bir kanser sebebi olduğu da söylenemez. Bu hasar vermeler ve bozuklukların ortak yollarının sonunda daima hücre büyümesi kontrol genlerinin değişmesi gelmektedir. Bu değişiklik, kontrolsüz hücre parçalanmasına ve doku tipi özelliklerinin kaybolmasına yolaçar.
Hangi risk faktörleri kansere yol açmaktadır? Sigara dumanı, ultraviyolet (mor ötesi) güneş ışınları, radyoaktif ışınlar, gıda maddeleri üzerindeki bazı küf mantarları, yanlış beslenme, bazı virüs enfeksiyonları, veya bazı kimyasal maddeler gibi kanser oluşmasına katkıda bulunan dış etkenler, tek başına sorumlu tutulamazlar. Ama sigara içmek, akciğer kanserinin en önemli risk faktörüdür.
Kanser oluşmasına yardımcı etkilerin hasara yol açmalarında, etki süresi önemli bir rol oynamaktadır. İşte bu etki süresi, insan organizmasının kendi kendini tamir edebilme kabiliyetinin yaşlandıkça azalması gerçeği ile beraber, gençlere kıyasla yaşlı insanlarda çok daha sık ölçüde kanser hastalığının ortaya çıkmasının sebeplerinden birini teşkil eder. Gerçi insanlar genellikle ömürlerinin ikinci yarısında kanser olurlar. Ama hangi yaşta sigara içmeye başlanıldığı, en önemli faktördür. Gençler ve hatta çocuklar ne kadar erken sigaraya başlarsa, akciğer kanserine yakalanma riski o kadar erken artmaktadır.
Akciğerin kanser hastalıkları
Akciğerde habis tümörler, diğer organlardaki tümörlerin metastazları olarak veya akciğer dokusunu, özellikle solunum yollarını (yani bronşları) kaplayan hücrelerden kaynaklanarak oluşabilirler. Esasında işte sadece bu tümörlere akciğer karsinomu veya bronşiyal karsinom yani akciğer kanseri denir.
Erkeklerde ve kadınlarda akciğer kanseri en fazla oluşan kanserler sıralamasında üçüncü sırayı almaktadır. Her 100.000 erkekte her sene 80 yeni akciğer kanseri teşhisi, her 100.000 kadında her sene takriben 25 yeni kanser teşhisi konulmaktadır.
1980’li yılların ortalarından beri erkeklerde akciğer kanseri hastalıklarında yeni teşhislerde hafif bir gerileme görülmektedir, ama kadınlarda bu oran artmaktadır. Kadınlarda akciğer kanseri artışı, 80’li yıllardan beri kadınların sigara içmesinin artmasına bağlanmaktadır. Takriben kırk yaşından itibaren, hastalanma riski sürekli artmaktadır.
Akciğer kanseri şekilleri
Mikroskop altında tümör dokusu incelendiğinde esasen dört bronşiyal karsinom (akciğer kanseri) tipi olduğu tespit edilir:
En fazla rastlanan cinsi, sümüksel zar üst hücrelerinden kaynaklanan yassı hücreli (skuamöz)karsinomları ve beze cinsi hücrelerden kaynaklanan adeno karsinomları olup toplam olarak yüzde 70 ile 75 sıklıkta görülmektedir. Tümörlerin takriben yüzde 20 si küçük hücreli karsinom (akciğer kanseri) türündendir. Bunların yanısıra yüzde 10 oranında büyük hücreli karsinom (akciğer kanseri) ve diğer nadir akciğer kanseri cinsleri görülmektedir.
Ama tedavi planlaması için sadece küçük hücreli olmayanlar ile küçük hücreli akciğer kanseri (bronşiyal karsinom) grupları arasında bir ayırım yapılır. Küçük hücreli olmayan akciğer kanseri grubunda, adeno karsinomlar, yassı hücreli (skuamöz)karsinomları ve büyük hücreli karsinomlar toplanırlar. Ama bu alanda, özellikle gittikçe iyileşen moleküler biyoloji metodları yardımıyla, gelecekte akciğer kanserinin alt türlerinin de karakterize edilip ayrı ayrı ele alınabileceği beklenmektedir. Buna dayanarak tümörün biyolojisine ve büyüme regülasyonuna göre ayarlanmış tedavi imkanlarına ulaşılacağı ümidi mevcuttur.
Akciğerde iyi huylu tümörler de oluşabilirler, örneğin lifli bağ dokusundan, kıkırdak dokusundan veya yanlış oluşmuş dokulardan. Ama bunlar pek enderdir ve yüzde 10’un altındadır. İyi huylu tümörlerin bir belirtisi, genellikle yavaş büyümeleri ve sağlıklı dokuyu bulundukları yerde itelemeleri, ama onları öldürüp yok etmemeleridir.
Nedenleri ve risk faktörleri
Büyük ihtimalle akciğer kanserinin oluşmasına birçok neden beraberce etki etmektedir. Ama kişisel hastalanma riskini arttıran bazı faktörler iyi bilinmektedir.
Sigara içmek
En büyük risk faktörü, yüzlerce zararlı maddeyi içeren sigara dumanıdır. Akciğer kanseri riski günde içilen sigara adedine ve sigara içilen yıllara bağlı olarak sigara içmeyenlere oranla 20 ile 30 kat daha yüksektir. Takriben her 10 sigara tiryakisinden biri hayatı boyunca akciğer kanserine yakalanır. Bu yakalanma, genellikle sigara içmeye başladıktan 30 ile 40 sene sonra olur. Sigara içmeye ne kadar erken başlanırsa, tiryakilerin sonraki hastalanma riski o kadar yüksektir. Dolayısıyla genç yaşta sigaraya başlayanlar, ileride akciğer kanserine yakalanma riskine daha çok maruzdurlar:
Pasif olarak sigara içmek (çevresel tütün kullanımı; çevresel tütün maruziyeti) olayı da riski arttırmaktadır: Sigara içilen yerde bulunan sigara dumanına maruz kalmaktan dolayı teneffüs edilen sigara dumanı da çok sayıda zararlı madde içermektedir.
Akciğer kanserine yakalanan her 10 erkekten sekiz veya dokuzunda ana risk faktörünün sigara dumanı olduğu kabul edilmektedir. Bu oran kadınlarda her on kadından üçü ile altısı arasındadır. Pipo veya puro içenlerde akciğer kanseri riski, sigara tiryakilerine kıyasla biraz düşüktür ama yine de sigara içmeyenlere oranla çok daha yüksektir.

Sigarayı çok içen bir insan bu alışkanlığından vazgeçerse, sigarayı bıraktıktan sonra hastalanma riski 10 sene içerisinde içmeyene oranla 15 kattan 5 katına inmektedir. Sigara içmeyi bıraktıktan 15 sene sonra bu risk sigara içmeyene oranla sadece iki katına inmektedir. Bu risk kadınlarda daha da süratli azalmaktadır.
İşyeri ve çevre
İşyerinde kasdi olmadan çeşitli kimyasal maddelere temas etmek ve onları teneffüs etmek de, özellikle sigara içmeye paralel olarak akciğer kanseri riskinin artması anlamına gelebilir. Asbest, arsenik, krom, nikel ve aromatik hidrokarbür bu maddelerden bazıları olup çalışanların bunlardan korunma önlemlerinde önemli bir rol oynamaktadır.
Dışardaki havanın çok yüksek derecede zararlı maddeler içermesi, akciğer kanseri riskini takriben birbuçuk katı gibi bir oranda biraz arttırabilir. Bu hususta önemli faktörler arasında Diesel yakıtlı motorların oluşturduğu kurum ve diğer ince tozlar sayılabilir.
Beslenme
Beslenme önemlidir, özellikle yeterli derecede meyve yemek, bariz olarak akciğer kanserinden korumaktadır. Ama meyve yerine vitamin tabletleri veya diğer gıda tamamlayıcı maddeleri almak, bu koruyucu etkinin yerine geçmemektedir. Özellikle sigara tiryakileri bu tip maddelerde bilhassa dikkatli olmalıdır: Aslında bazı vitaminlerin koruyucu etkisini göstermek amacıyla yapılan araştırmalarda sigara tiryakilerinde vitamin tabletleri alınması halinde bir risk artışı bile tespit edilmiştir.
İrsiyet
Akciğer kanserinin oluşmasında anlaşılan irsiyet faktörü de bir rol oynamaktadır. Bunun ne kadar önemli o|duğu ve hangi sıklıkta gerçekten akciğer kanseri gelişmesine etki ettiği, henüz büyük ölçüde açıklığa kavuşmamıştır. Bu hususta insanı muhtemelen bazı zararlı maddelere karşı daha hassas hale getiren ve hastalık riskini qrttıran bazı gen değişiklikleri tespit edilmiştir. Burada da özellikle sigara içenler söz konusudur Belirtileri ve erken teşhis
Risk grupların tanınması
Habis diğer hastalıkların çoğuna kıyasla akciğer kanserinin en önemli ve kaçınılması mümkün risk faktörleri çok iyi bilinmektedir. Akciğer kanserinin takriben yüzde 90’ında;hastalıklar bilinen sebeplerle bağlantılıdır. Bunların takriben yüzde 85’i sigara içmekle bağlantılıdır. Mesleki hayatta insan davranışını ona göre ayarlayıp ön tedbirler alarak akciğer kanserine karşı en iyi kaçınma tedbirlerini alabilir. Hali hazırda uygulanması mümkün ve başarılı olabilecek herhangi bir ön teşhis muayenesi de olmadığı göz önüne alınırsa, yukarıda bahsedilen kaçınma tedbirlerinin önemi daha da artar.



Soru Gönderme Hattı (Ücretsiz)



İnternet üzerinden soru gönderebilirsiniz.

Soru Gönder

Randevu Hattı



Uzmanımızla yüzyüze görüşmek için randevu alabilirsiniz.