Kanser Belirtileri, Kanser Tedavileri

Haftanın Yazısı

ROBERT GORTER DENEN ŞARLATAN: "VE KANSER TARİH OLUYOR, TEDAVİ YÖNTEMİ BULUNDU."

10 Soruda Kanser Nedir?

10 soruda kanser türlerini öğrenme, korunma yolları konusunda giriş bilgisi edinmenizi sağlıyoruz. En merak edilen sorular.

Prostat kanseri- Tanı Yöntemleri

 

Erken tanı amaçlı tarama testi olarak PSA kullanılır. PSA prostat hücreleri tarafından salgılanan bir proteindir ve kandaki miktarı, prostat hücre sayısıyla doğru orantılıdır. Buna bağlı olarak yaş ilerleyip, prostat büyüdükçe kandaki normal değerleri artar. Ancak kalıcı ve sürekli bir yükseliş, prostat kanserine yönlendirir. Bu aşamada prostatın parmakla rektum yolundan muayenesinde (rektal tuşe). nodüllerin ele gelmesi tanıya bir adım daha yaklaştırır. Kesin tanı ise, transrektal ultrasonografi (TRUS) rehberliğinde, prostattan alınacak iğne biyopsileri ile konulur.

Rektal Tuşe

 Bu biyopsilerin patolojik değerlendirilmesinde, kanser tanısı konulduktan sonra,  bezlerdeki şekil bozuklukları ve kanser hücrelerinin normal hücrelerden ne kadar farklı olduğu, skorlanarak 2’den 10’a kadar derecelendirilir (Gleason skorlama sistemi). Skor arttıkça prostat kanseri agresifleşir, yani yayılma riski artar. Kandaki PSA miktarı ve Gleason skorlama sistemi birlikte kullanılarak, kanserin ne kadar yayılmış olabileceği yaklaşık olarak hesaplanabilmekte ve böylelikle, hastaya gereksiz cerrahi tedaviler uygulanma olasılığı azaltılabilmektedir.

Ultrasonla biyopsi işlemi

Evrelendirme

Evrelendirme, kanserin yayılım derecesinin tesbitidir. Lokal evrelendirmede en pratik ve etkin yöntem, yukarıda bahsettiğimiz, parmakla rektal muayenedir. Bunun doğruluğunu arttırmak amacıyla TRUS, pelvik MR, BT gibi yöntemler de kullanılmaktadır. Bu yöntemlerle kanserin prostat kapsülünü aşıp aşmadığı veya seminal vezikülleri invaze edip etmediği tesbit edilebilir. Lenfatik yayılımın tesbitinde, pelvik BT ve MR etkin yöntemlerdir. Yüksek riskli hastalarda ise, uzak metastazların tesbiti için, kemik sintigrafisi, torakal BT kullanılmaktadır.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Geniş bilgi:

 


Hastalık ne kadar erken teşhis edilirse, o kadar iyi tedavi edilebilir. Teşhis anında kanser sadece prostatla sınırlı ise, iyileşme şansı iyidir. Bu halde hekim iki basit, az ağrı verici muayene metoduna sahiptir: Elle muayene ve kan örneği alınarak uygulanan PSA-Saptaması diye adlandırılan yöntem. Ancak prostat karsinomunun erken teşhisi bilim ve sağlık politikası yönünden her zaman yeniden tartışmalara yol açıyor, çünkü kan testi açısından genel nüfüsa yönelik bakıldığında bunun bir yararı olup olmadığı veya kimi erkekler için faydalı olduğu halde çoğunu ise aslında gereksiz yere telaşlandırdığı konusu belirgin değildir.
Uzmanlar asıl erken teşhis için sadece ultrason ile yapılan muayeneyi uygun görmemekteler. Bu metod ancak başka muayenelerde şüpheli bir netice çıktığında, teşhisi berraklaştırmada bir rol oynar.
Sonbağırsaktan (rektum) parmakla prostat bezi kolayca hissedilebilir ve yüzeydeki küçük düzensizlikler bile bu suretle farkedilebilir. Özellikle sertleşmeler, kanser şüphesine alamettir. Habis kötü cins tümörler genellikle organın bu yüzeyinde oluştuğundan, bu dijital rektal muayene metoduyla, en azından yüzeysel oluşan karsinomların erken teşhisi, fazla ağrı verici olmayan bir şekilde mümkündür.
Kanuni erken teşhis programı kapsamında 50 yaşından itibaren her erkek ailesel risk durumunda 45 yaşından itibaren her erkek - senede bir defa bu muayene hakkından faydalanabilir. Şayet hekiminiz bir sertleşme tesbit ederse, bu sertleşme barsaktan ultrason ile muayene edilmelidir. Eğer bu muayeneden kesin habis olmayan bir sebep çıkmaz ise, emin olmak için prostattan doku örneği alınır.


PSA Saptaması
Kestaneciğin sadece barsaktan yana olan tarafındaki yüzeysel tümörlerine parmakla dokunabilmek mümkün olduğundan ve bu şekilde tesbit edilen tümörlerin çoğunun artık erken safhada olmadıklarından, dünya çapındaki bilim adamları erken teşhisi daha verimli hale getirebilmek için diğer imkanları araştırmaktalar. Bu tür bir araştırmada çoğunlukla kolay ve hızlı uygulanabilir olduklarından, kan testlerine özel bir dikkat verilir. Salt teknik bakımdan prostat karsinomunun teşhisi için böyle olgunlaşmış bir yöntem mevcuttur.
PSA olarak kısaltılan prostata has antigen, prostat hücrelerince oluşturulan bir protein maddesidir. Prostat salgısında bulunur ve tohumun sıvılaştırılmasını sağlar. Az miktarda kana da karışır ve bir laboratuvar testi yaparak onu tesbit etmek mümkündür. „Normal değer“ sıfır ila dört ng/ml (ng=nanogram=mililitrede milyarda bir gram) arasındadır. Prostat karsinomunda kandaki PSA-konsantrasyonu (çoğunlukla) yükselmiştir. Ancak bu değer, habis olmayan iyi cins prostat adenomlarında ve prostat veya idrar torbası iltihaplanmalarında da yüksektir. Beden yorgunluğu, cinsel ilişki, muayenede olduğu gibi prostata uygulanan basınç ve başka faktörler yanıltıcı tahlil sonucu verebilir. Bu yüzden bu durumlardan kan alınmadan önce kaçınılmalıdır veya bildirilmelidir.
Testin ücretini kendileri ödeyen ve olası bir pozitif teşhis durumunun sonuçlarını idrak etmiş olan, 50 ila 75 yaş arasında olan erkekler, PSA-Saptamasını şahsi istek üzerine yaptırabilirler. 45 ila 50 yaş arasında olan erkeklerle önceden olası bir ailesel risk olup olmadığı konusu üzerinde konuşulmalıdır. Yaşa veya başka faktörlere bakmaksızın geçerli olan şudur: Belirti veya şikayet olması halinde, PSA-ölçümü standarttır. Bu durumda masrafları sigorta karşılar.


Testin ifade gücü
Tek başına çok az yükselmiş bir PSA-değeri, bir karsinom olduğunu kanıtlamaz, ancak başka muayenelerin de yapılması için bir vesile olmalıdır. Böyle bir durumda mutlaka elle muayene yapılmalıdır. Bir erkek bu tür bir muayene yaptırmak istediğinde, bunun uygulamada nasıl olacağını uzmanlar yönlendirmeler halinde izah etmişlerdir
Buna göre kan dijital rektal muayeneden önce alınmalıdır. Kandaki değer mililitre başına dört Nanogram altındaysa, erken teşhis programı çerçevesindeki yeni bir muayene ancak bir sene sonra gereklidir. Eğer kan değeri mililitre başına dört Nanogram üzerindeyse ve doktor elle muayene esnasında şüpheli bir durum ile karşılaşırsa, uzmanlar doku örneği alınarak biyopsi yapılmasını tavsiye ediyorlar. Biyopside bir şey çıkmazsa, bir dahaki muayene için tekrar bir sene beklenebilir. Değer yüksek olmasına rağmen, elle muayenede bir şey çıkmazsa, başka olası sebepler, örneğin bir itihaplanma, aranmalıdır. Bu yönde de değeri açıklayan bir şey bulunmazsa, ölçümün hatalı yapılıp yapılmadığını anlamak için ölçümün tekrarlanması maksada uygundur. Uzmanlar, eğer değer defalarca mililitre başına 4 Nanogram üzerinde seyrederse, bu durumda da biyopsi yapılmasını tavsiye ediyorlar. Değerleri dört ve on Nanogram arasında olan her dört erkekten birinde ve PSAnın on üzerinde olduğu her iki erkekten birinde, karsinom varlığına işaret eden bir teşhis beklenmelidir.
PSA değeri bazında iyi huylu ve kötü huylu prostat tümörlerini ayırt edebilme yöntemini daha verimli hale getirebilmek için, “serbest” PSA ve kandaki albümine bağlı PSA değerlerini ayrı ayrı ölçme ve birbirlerine olan relasyonu değerlendirme imkanı vardır. PSA Saptamasını daha derinlemesine uygulamanın başka metodları, örneğin prostatın büyüklüğü gibi, şahsi faktörleri dikkate alır.


Biyopsi
PSA Saptaması yöntemi ile doku örneği biyopsisi, elle muayene yöntemine nazaran, henüz prostatla sınırlı olan kötü huylu bir tümörün çok daha erken teşhis edilmesini sağlar. Biyopsi, başka sebepler bertaraf edildikten sonra, mililitre başına 4 Nanogram üzerinde olan PSA-değeri ve şüpheli elle muayene sonucunda veya sürekli yüksek veya yükselmekte olan PSA değeri sonucunda uygulanır.
Bu doku örneği tahlili tek başına büyük bir katiyetle kanseri ispat veya bertaraf edebiliyorken, PSA değeri sadece emarelerin olduğunu gösterir. Günümüzde biyopsiye alternatif olarak uygulanacak bir yöntem mevcut değildir. Biyopsi yapılması neticesinde “uyuyan” bir kanserin uyandırılıp büyümesine yol açılacağı hakkındaki şüphelerin doğruluğu kanıtlanmamıştır.
Doku örneği genel olarak hastanede yatmadan, narkoz veya anestezi verilmeden alınır. Doku örneği alımından sonra idrarda, spermada veya dışkıda kan belirebilir, ama genellikle birkaç gün içinde kaybolur. Pek nadir hallerde ateş yapabilir veya lokal enfeksiyona yol açabilir. Buna mani olmak amacıyla, hastalara önleyici antibiyotik verilir.
Doku örneği alabilmek için, genellikle sonbağırsaktan, ve bazı hallerde de perineden stans zımbası organın çeşitli bölümlerine batırılır. Hekim ultrason ekranından takip ederek punksiyonu idare eder, yani bunu yaparken „kör “ değildir. Kural olarak prostat bezesinin her iki kanadından en az üçer adet doku örneği alınır (altılı sixtant biyopsi). Elle muayenenin veya ultrason muayenesinin işaret ettiği özellikle yan ve de şüpheli bölümlerden örnek alınır. Ne kadar çok örnek alınırsa, teşhis güvenirliği ve isabetliliği o kadar artar.
Alınan örneklerin bir patolog tarafından mikroskopik incelenmesi, birkaç gün içinde, prostat karsinomu olup olmadığı ve varsa onun biyolojik özellikleri hakkında netice verir. Şayet netice kesin değilse veya PSA değeri yüksek kalırsa ve hatta biyopsi „negatif” sonuç vermesine rağmen daha da yükselirse ve PSA yükselmesine yol açan başka sebepler bulunamıyor ise, muayene altı ay içerisinde tekrarlanmalıdır. Muhtemelen biyopsiden önce özel bunun için tasarlanmış bir cihazla kernspin muayenesi yapılabilir. Ancak bu muayene biyopsinin yerine geçemez.


Daha etraflı muayeneler
Alınan doku örneklerinin mikroskopik incelenmesi gerçekten bir prostat karsinomu olduğunu ortaya çıkarırsa, tedavi planını oluşturabilmek için yapılması gerekenler, tümör lokal olarak ne kadar dağılmıştır, biyolojik özellikleri nelerdir yani çok veya az habis olup olmadığı, ve kalça lenf boğumlarında veya vücudun diğer bölgelerinde metastaz oluşup oluşmadığını ortaya çıkarmaktır.
Transrektal ultrason muayenesinde sonbağırsağa ufak bir ultrason sondası sokulur. Bu yöntemle, prostat ve etrafındaki doku strüktürleri bir ekrana aktarılabilir. Bu metotla genellikle, tümör prostatı kavrayan bağdoku kapsülünün dışına çıkmış mı veya komşu tohum kabarcıklarına yayılmış mı, iyice anlaşılabilir.
Kandaki alkalen fosfataz enziminin (AP) ve kalsiyum miktarının belirgin artışı da, kemik metastazlarının varlığına işaret edebilir. Bunlar kan değerlerinden araştırılırlar.
Akıtan idrar yollarının bir kontrast maddeyle (urogram) röntgen filmi çekimi operasyonun planmanmasına yarar ve tümörün muhtemelen ureter, idrar torbası veya idrar borusuna yayılıp yayılmadığını ortaya çıkarır.
Göğüs kafesinin röntgen filmleri ve genel kan muayeneleri, diğer tedavi planları yapılmadan önce, hemen hemen bütün hastalarda yapılması gereken muayenelerdir. Bunlar genel sağlık durumu ve örneğin ameliyat öncesi narkoz kabiliyetinin tesbitini amaçlar


PSA Değeri ve dağılmanın tesbit edilmesi
Kandaki PSA değeri yükseldikçe, tümörün takriben büyüklüğünü, henüz prostat ile sınırlı mı veya yayılmanin ve de metastazların beklenip beklenemeyeceklerini hekimler önceden bilirler. PSA değeri bu nedenle yapılacak diğer muayenelerin seçimi için bir emare niteliğindedir.
Şayet PSA değeri mililitre başına 10 Nanogramdan az ise, tümör on hastanın yedisinde prostat içinde sınırlıdır. Bu takdirde, tümör dağılım tesbit araştırması, illa ki gerekli değildir.
Şayet PSA değeri 10 ng/ml ve bundan da yüksekse, metastaz olduğu hesaba katılmak zorundadır. Prostat karsinomu metastazları özellikle kemiklerde, lenf boğumlarında ve akciğerde oluşur. Kemik sintigrafisi yardımıyla kemiklerde tümör olup olmadığı anlaşılır. Bu metodla, sonradan özellikle hasta kemiklerde toplaşan, radyoaktif bir maddeden az miktarda kan yoluna enjekte edilir. Radyoaktif ışınları algılayabilen özel bir kamera, metastaz olan şüpheli bölgeleri tesbit eder. Bu muayene rahatsız edici değildir ve ışınlar kısa bir süre sonra etkilerini kaybeder.
Kalça bölgesindeki lenf boğumlarına da hastalığın yayılıp yayılmadığı, tedavi planlaması için önemlidir. Ama bu husus ne röntgen araştırmalarıyla ne de bilgisayarlı tomografi yardımıyla kesin saptanabilmektedir. Edinilen tecrübelere göre 4 ve 10 ng/ml arasındaki PSA değerlerinde takriben sadece her on hastanın birinde hastalık lenf boğumlarına yayılmış oluyor. Yüksek PSA değerleri durumunda bilgisayarlı tomografi (CT) yardımıyla alt karın ve kalça kemiği bölgesinin muayenesi yapılır. Bazen ancak lenf boğumlarının ince dokusal muayenesi açıklık getirir. Lenf boğumları CT destekli bir punksiyonla, büyük bir ameliyata gerek kalmadan, doku muayenesi için alınabilirler. Eğer tümörün alınması için zaten bir ameliyat söz konusu ise, ilk olarak genelde şüpheli lenf boğumları alınır.ayrac
Tümörün biyolojik özellikleri ve dağılması
Tedavinin planlanmasından önce bütün ön muayenelerden elde edilen sonuçların değerlendirilmesi yapılır.
Prostat kanseri genellikle gudde hücrelerinden (adenom karsinomu) yayılır. Bir biyopsi veya daha sonraki bir ameliyatta alınan doku örneğinin patalog tarafından mikroskopik incelenmesinde tümörün biyolojik özellikleri daha kesin saptanabilir ve tümörün habisliği hakkında bilgi edinilebilir.ayrac
Grading
Grading (İngilizce bir terimdir) tanımı, tümör hücrelerinin, normal “olgunlaşmış” hücrelerden mikroskopik olarak hangi derecede değişik türde olduklarını izah eder. Tümör hücreleri, belirli özeliklere göre, G1, G2, G3 ve G4 diye dört dereceye ayrılır.
Birinci derece (G1) tümör hücreleri, iyi ayrıntılı olup normal hücrelere benzerler. Kötü ayrıntılı tümörler (G4) ise, normal hücrelerden çok farklıdır, çok çabuk çoğalır ve G1 e nazaran saldırgandırlar. G2 ve G3 ara safhalardır.ayrac
Gleason-Score
Bu ayırma sisteminin yanısıra, habislik derecesini izah etmede, Gleason-Score (yönteme Amerikalı Dr. Donald Gleasonun adı verilmiştir) kullanılmaktadır. Bunun için bir örnekte gözüken hücreler, görünümlerine göre gruplara ayrılırlar ve bunlardan en çok olan ikisi değerlendirilir. Ayrılma derecelerine göre 1 ila 5 arasında bir değer alırlar: İyi ayrıntılı hücreler 1 değerini alırlar ve sağlıklı hücrelere benzerler. Çok az ayrıntılı hücreler ise 5 değerini alırlar.
Her iki değer toplandığında, Gleason-Score elde edilir. Burada 10 en yüksek derecedir ve daha ziyade kötü bir derecedir. Prognozu tahmin etmede kullanılır: 6ya kadar olan bir Gleason derecesi daha ziyade iyi bir derecedir.
Kliniksel anlam için örnekte daha az bulunan hücre grubundan çok, en sık bulunan ayrılma grubu için puan değeri daha önemlidir. Puan değerlerinin sıralanmasından elde edilen bir diğer sonuç şudur: 4 artı 3, 3 artı 4e göre daha kötüdür.


TNM Değerlendirmesi
TNM sistemine göre Tümör safhasının saptanmasında, prostat tümörünün büyüklüğü ve lokal dağılımı (T), lenf boğumuna yayılım (N, Latince Nodus: boğum) ve Metastazları (M) dikkate alınır. Harflerin arkasındaki rakamlar büyüklük ve dağılımı (T1-4), hastalanan boğum adedi ve pozisyonu (N0-3) ve olan veya olmayan uzak metastazlar (M0 veya M1) hakkında bilgi verir. Örneğin T1 N0 M0, lenf boğumuna sıçramamış ve metastaz oluşturmamış küçük bir tümör anlamındadır.
T Safhasının kesin belirlenmesi, ancak tümörün ameliyatla alınmasından sonra mümkündür. Bu takdirde patolog raporunda rakamların önünde küçük ”p” harfi bulunur, ve patolojik olarak kanıtlanmıştır anlamına gelir.



Soru Gönderme Hattı (Ücretsiz)



İnternet üzerinden soru gönderebilirsiniz.

Soru Gönder

Randevu Hattı



Uzmanımızla yüzyüze görüşmek için randevu alabilirsiniz.